Müyesser Yıldız’ın öğrendiği ‘devlet sırrı’ ne

Televizyonu açıyorum. Haritalar var. Ellerindeki çubuklarla “şuradan şuraya” diye gösterenler eski asker. Ordunun sınırı nasıl geçtiğini, hangi birliğin nereye gönderildiğini, hangi silahlarla nasıl operasyon yapıldığını anlatıyorlar.

Televizyonu açıyorum. Haritalar var. Ellerindeki çubuklarla “şuradan şuraya” diye gösterenler eski asker. Ordunun sınırı nasıl geçtiğini, hangi birliğin nereye gönderildiğini, hangi silahlarla nasıl operasyon yapıldığını anlatıyorlar. Ara ara önlerindeki telefona bakıp, “çok özel” bilgiler veriyorlar. Sahadaki eski silah arkadaşlarının yaşadıklarını kendileri yaşamış gibi hikâyeleştiriyorlar.

Kravatlı emeklilerin olduğu stüdyodan zaman zaman “bölge”ye bağlanılıyor. Başında kask, üstünde koruyucu yelek olan gazetecinin bir silahı eksik. O anlatırken harbe gidenler film şeridi gibi geçiyor. Yüzü görünmedik asker, fotoğrafı çekilmedik arazi aracı kalmamış gibi. Bir zamanlar Zafer Bayramı’nda bile askeri tören yapılmasını “sivil iradeye saygısızlık” sayan medya, şimdi uzaktan eğitimle kısa dönem askerlik yayınına dönmüş!

Sahi ne bu devlet sırrı?

Bugün, aylardır tutuklu olan gazeteci Müyesser Yıldız’ın ilk duruşması var. Yolda bir daha okuyorum. Telefon konuşmalarına dayalı iddianamede, Müyesser Abla’nın ele geçirdiği “devlet sırları”nı merak ediyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir garip İmamoğlu belgesi 02 Aralık 2024 | 3.560 Okunma Teğmenleri değil yargıçları konuşalım 28 Kasım 2024 | 1.622 Okunma Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması 25 Kasım 2024 | 1.040 Okunma Kadınlara cehennem hazırlayanlar 21 Kasım 2024 | 729 Okunma Mustafa Kemal’in askerleriyiz! 18 Kasım 2024 | 1.720 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar 1 yorum