Pelikan harbi resmen başladı
Ne garip. Tarih, insanların önüne sorunları çözümüyle birlikte koyuyor. Akıntıyı izlemek, bir nehrin başından varacağı denizi görmemizi sağlıyor. Bir süredir bu köşede AKP içindeki Pelikan grubunu okuyorsunuz.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu deviren bildiri sayesinde hepimiz onları tanıdık. Grup, “parti içinde parti, devlet içinde devlet” gibi davranıyordu. Kendi medyaları, Erdoğan sonrası için kendi liderleri, kendi politikaları, kendi kadroları vardı. Pelikan’ı anlattığım yazılar sonrasında bana yönelik çeşitli davalar açıldı. Gazetemizin avukatları savunmalar hazırlıyordu.
İşte tam bu sırada devletin ortasında Pelikan kavgası patladı. Ne ilginç, kavganın merkezi de yargıydı. Aynı maklubeye kaşık sallayanlar
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dün şunları söyledi: “Bu örgütün sadece yargıya, orduya, Emniyet’e sızdığı sanılmasın. Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye, asil şerefli Türk yargısına saldırmaya kalkmasın.”
Kastettiği adı “Pelikan medyası”na çıkan Sabah gazetesiydi. Bir gün önce gazetenin bir yazarı yargıyı yerden yere vurmuş, “yargıda tehlikenin farkında mısınız” demişti.