‘Sürtük’ten zararlı politikacı
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü (2.06.2022)''‘Sürtük’ten zararlı politikacı'' başlıklı yazısı.
Sözlükler kadına hakaret olarak yazıyor. Sürtük, Kaşgârlı Mahmud’un Divan’ında, sürterek cinsel ilişki yaşayan “lezbiyen”, güncel argoda “fahişe” yerine kullanılıyor.
En küçük imaya hakaret davası açan Erdoğan’ın, “sürtük” diyerek ağzını bozmasından daha kötüsü, kışkırtıcı bir yalana başvurması.
Dokuz yıl önce... Gezi’ye polis çok sert müdahale etti. 1 Haziran gecesi, eylemciler kaçarak Dolmabahçe’deki Bezmi Alem Camisi’ne sığındı. Ertesi gün saldırı daha sertti. Yine sığınak cami oldu.
Eylemciler boşalttıktan sonra, 2 Haziran gece yarısı ve 3 Haziran sabahı, bir kısım gazeteci camiye girdi, çekim yaptı. “Camide içki içtiler” yalanı, 2 Haziran gecesine değil, 3 Haziran sabahı servis edilen görüntülere dayanıyor.
Anadolu Ajansı (AA) ilk çektiği görüntülerde bira kutusu görülmüyor. Sabah, Doğan Haber Ajansı’nın servis ettiği görüntülerde de yok.
Gelgelelim, provokasyon buradan sonra başlıyor...
AA, aynı gün ikinci kez camiye gitti. Çektiği görüntüleri “Eylemciler camide içki içtiler” başlığıyla servis etti. Bu kez, öncekinden farklı olarak halı üzerinde, kırmızı ve ezilmiş bir bira kutusu bulmuştu.
Aynı saatlerde, FETÖ’nün kapatılan ajansı Cihan da camiyi görüntülemiş, “Göstericiler camide bira ve sigara içmiş” başlığıyla video servis etmişti.
İkisinin çektiği bira kutusu da aynıydı. Markası, kıvrımları birebirdi. Gelgelelim bir ajansın çekim yaptığı yerdeki kutu, öbüründe başka yere taşınmıştı. Cihan’da ayakkabıların olduğu dış bölümde görünüyordu. AKP ve FETÖ medyası, aynı kutuyu farklı yerde çekerek kumpas kuruyordu.
Üçüncüsü de FETÖ’den. Samanyolu TV muhabiri Fatih Akalan, içeri girdi, ekranda “Camide bira içtiler” yalanını tekrarladı. Sosyal medya hesabından, bir eylemci fotoğrafı paylaşarak “Eldeki bira şişeleri ne oluyor” yazdı. Ancak fotoğrafa yakından bakıldığında, eylemcinin elindekinin kola olduğu açıkça görülüyordu. Nitekim haberden sonra hayatı kararan Emre Öztürk, “Kutu kola elimdeyken biri resmimi çekmiş” dedi.
AKP-FETÖ ORTAKLIĞI
Bira kutusu sonradan konmuştu. Hedef; Gezi eylemcilerini karalamak, karşıtlarını da Gezi’ye karşı kışkırtmaktı. AKP-FETÖ medyası el ele çalışıyordu.
Bu kadar değil...