Türkiye’nin bugün bir başkomutanı var mı?
Akan bir nehrin varacağı yeri söylemek gibi…
Türk askerinin Afganistan’dan çekilmesi iyi mi, iyi. Bir Mehmetçiğin dahi dinci vahşetin hedefi olmaması hayırlı mı, hayırlı. Karar doğru mu, doğru. Yine de aylar süren Kâbil zikzaklarını biraz düşünmemiz gerekmiyor mu?
Öyle ya, daha bir hafta önce, Savunma Bakanı yandaş medyanın karşısına çıkmış, Afganistan’da kalma planını anlatmıştı. Ne garip, verdiği söyleşinin başlığı “Gerekirse 24 saatte çıkarız” idi. Elbette çekilmek de askeri bir programdır. Harekete geçerken çıkma planı da yapılır. Ama hiçbir silahlı göreve “Gerginlik olursa hemen kaçarız” sözüyle başlanmaz.
Nitekim Hulusi Akar’ın konuşmasından dört gün sonra beklenen oldu. ABD’nin, NATO’nun, Avrupa’nın “oluru”yla Afganistan planı yapan AKP hükümetinin havaalanı projesini Taliban reddetti. 100 yıl önce, İngilizlere karşı Afganistan’da strateji kuran Büyük Taarruz zekâsının yıldönümünde, gazeteler “Afganistan’dan geri çekilme başarısı”nı yazdı.
Ya Cumhurbaşkanı?
...