Cumhuriyet gazetesinde neden yazıyorum?
Önce her şeyi bir yerli yerine oturtalım. Nedenler sıralansın, kafalar ve hedefler berrak olsun. Cumhuriyet gazetesinin isim babası ve kurucu aklı Mustafa Kemal Atatürk’tür. 1924 yılında kurulan gazetenin kuruluş amacı;...
Önce her şeyi bir yerli yerine oturtalım. Nedenler sıralansın, kafalar ve hedefler berrak olsun.
Cumhuriyet gazetesinin isim babası ve kurucu aklı Mustafa Kemal Atatürk’tür. 1924 yılında kurulan gazetenin kuruluş amacı; Cumhuriyet’i ve onun devrimlerini anlatmak, açıklamak, yaymak ve benimsetmektir. O dönemde buna gerek vardır zira bu kıymetli, herkesin gözü olan coğrafyada bir güneş gibi parlayacak, hızla kalkınan bir ülke doğmaktadır. Ve bundan rahatsız olan pek çok iç ve dış aktör mevcuttur. Durum halen farklı değil… Bunu bir kenara yazın…
Gelelim ikinci nedene:
Burası, pek çok kıymetli yazarın yanı sıra, “Ben, Atatürkçüyüm. Ben, Cumhuriyetçiyim. Ben, Laikim. Ben, antiemperyalistim. Ben, tam bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben, özgürlükçüyüm. Ben, insan hakları savunucusuyum. Ben, terörün karşısındayım. Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız” sözleriyle kendisini ifade eden, bu fikri ve ideolojik duruşuyla kamuoyunda büyük etki yarattığı için katledilen, odamda resmi hâlâ bana bakan Uğur Mumcu’nun gazetesidir. Gururla yazarım. Uğur Mumcu gazeteciliğinden bir şey anlamıyorum diyen zihniyetin işgalinden kurtarılmış bir gazetede ise iki kere yazarım!
Gelelim üçüncü nedene:
Üniversite eğitimimi Kanada’da tamamladım. Birleşmiş Milletler gibi dünyanın en büyük uluslararası organizasyonunda yönetici olarak görev aldım. Demokrasi, insan hakları, şeffaflık gibi kavramları, bu değerlerin tanımlarını, gerçekte ne olduklarını çok iyi bilirim. Bu kavramların, içeriği nesnel olmayan, kullanıcısına göre değişik anlamlar ve amaçlar taşıyan, halk avcılığına, demagojiye yatkın, cilalı, ade...