Andımız kararı sonrasındaki paniğin sebebi
Danıştay'ın Andımız kararı sonrasında ortaya çıkan tabloyu iyi okumak gerekiyor. Çünkü söylemlerin arka planını görebilirsek, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu çok daha net...
Danıştay'ın Andımız kararı sonrasında ortaya çıkan tabloyu iyi okumak gerekiyor. Çünkü söylemlerin arka planını görebilirsek, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu çok daha net anlamlandırabiliriz. Bu noktada özellikle iktidar partisinin söylemleri çok önemli.
Süreçle ilgili en kritik açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Partisinin grup toplantısında tıpkı geçmiş günlerinde olduğu gibi, Türkçülük ile Kürtçülüğü bir tutup Andımız'a ve Atatürk dönemine eleştiriler yöneltildi. Millî Eğitim Bakanlığı da, Danıştay'ın kararını "yürütmeyi durdurma talebiyle" temyize götürdü.
Bir süredir ara verdiği "etnik ırkçılığı" depreştiren söylemlere hızlı bir dönüş yaptı.
Peki ne olmuştu da 15 Temmuz sonrasında "milliyetçi" gibi gözüken söylem bir anda terk edilmişti?
Türkiye'nin kurucu unsurlarına, millî devlet yapısına ilişkin o düşmanca dil nasıl bir anda depreşmişti?
Hükümet medyasının yazarları bir yerden talimat almışçasına Türklüğe, milliyetçiliğe, Atatürkçülüğe, Cumhuriyet dönemine dil uzatmaya başladılar.