Atatürk'e hakaret edenleri ülkede barındırmamalıyız!
Sosyal medyada, 29 Ekim ve 30 Ekim paylaşımlarında Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan hakaretler ve ona gösterilen tepkiler damga vurdu.Hakaret edenlere bakıyorsunuz; ciddiye alınacak, cümleleri değerlendirilecek isimler değiller.Ama...
Sosyal medyada, 29 Ekim ve 30 Ekim paylaşımlarında Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan hakaretler ve ona gösterilen tepkiler damga vurdu.
Hakaret edenlere bakıyorsunuz; ciddiye alınacak, cümleleri değerlendirilecek isimler değiller.
Ama arkasında ciddi bir güç ve zihniyet var.
Kendilerine göre ürettikleri din anlayışıyla, kraldan çok kralcılık yapanlar; milyonlarca insanın gönlünde yer etmiş bir insana, tepki alacaklarını bile bile hakaret ediyor.
Benzerini her yıl 29 Ekim ve 10 Kasım'da fesli bir zat yapardı. Vatandaş ayağa kalkar, yargı göreve çağırılırdı. Sonuç, Saray'a Cumhurbaşkanı'nın özel davetlisi olarak çağırılır, Diyanet İşleri Başkanı evinde, Cumhurbaşkanı ise hastanede ziyaret ederdi.
Gözünü, kulağını Saray'a endekslemiş, vereceği kararlar için Erdoğan'ı an be an takip eden yargı mensupları, o şahısla ilgili soruşturma dosyalarını ivedilikle kapatırlardı.