Türkiye'nin "Baba" sorunu!
Türkiye garip bir ülke… Yönetenlerin elinde her geçen gün daha da garip bir hâl alıyor…Bugün "beyaz" dediğimize yarın hep birlikte "siyah" diyoruz, demek zorunda kalıyoruz.Aklı başında olanlar "Kardeşim...
Türkiye garip bir ülke… Yönetenlerin elinde her geçen gün daha da garip bir hâl alıyor…Bugün "beyaz" dediğimize yarın hep birlikte "siyah" diyoruz, demek zorunda kalıyoruz.Aklı başında olanlar "Kardeşim daha dün böyle dememiş miydik, kendimizi inkâr mı edeceğiz" diye vicdan yapıp, duruş ortaya koyarak ana hattan kopmaya başlıyor…Bu sefer de gücün yanındakiler, göze şirin gözükebilmek için "Sen bizim dediğimize karşı mısın, reis en doğrusunu bilir" diyerek kraldan çok kralcı oluyorlar.Bu sorunlu anlayış, zincirleme bir aksiyon gibi her yeri etkiliyor.Daha da enteresanı bu çıkışlar arasında vatandaşların "yahu böyle saçmalık mı olur" demelerine müsaade edilmiyor… Anında devreye girip, "sen devlet büyüklerimizden daha mı iyi bileceksin, sök denilirse sök, tak denilirse tak" şeklinde emrediyorlar!Hâl böyle olunca; garip, saçma, mantıksız ve bir o kadar da korkutucu bir zincir gelişiyor.Bu tablo bir süre sonra mantıklı düşünmeyi engelliyor, fikirleri öldürüyor.Fikirlerin öldüğü bir toplumda bireyler de anlamını yitiriyor… Kitleselleşme, güruh halinde sağa-sola savrulma ve niteliksizleşme sorunu hasıl oluyor.Karakter sahibi olanlar, sözünden dönmeyenler, doğru bildiklerini savunanlar güçleri yettiğince seslerini duyurmaya çalışsalar da, dört bir yandan sarılı kitle iletişim araçları onların çığlıklarını bastırıyor.***Ekonomi ve güvenlik gibi sorunlarımız var. Ancak bunların çözümü için öncelikle yönetim sorununu çözmemiz gerekiyor.Vatandaşlar yönetenlerin oyuncağı oldular… Sağa büküyorlar, sola büküyorlar, olmadı kollarından çekiyorlar… İşleri bitince de fırlatıp atılıyorlar…Son 1 ayda yaşananlar; TEOG, cam filmi olayı, yabancı oyuncu sınırlaması…Bunların hangisi devletin bir numarasının gündem maddesi olabilir? "TEOG değişecek" dediler, sistem alt üst oldu."Cam filmlerini sökün" dediler, millet hurra koşa koşa söktürmeye gitti. Sosyal medyadan tepkiler yükselince de "yanlış yaptık" dediler."Yabancı oyuncu serbest bırakılması tehlikeli olur" denildi "Hiçbir şey olmaz, tüm dünyada böyle" diyerek serbest bıraktılar, milyonlarca dolar paralar harcandı; şimdi de "Bu şekilde olmaz 2019'dan sonra değişecek" diyorlar…Aklınıza gelebilecek her konuda bir fikirleri, bir uygulamaları ve yaptırım güçleri var.Böyle bir tabloda başarı ve başarısızlıkların da bir sorumlusunun olması gerekiyor.Madem ki TEOG hatalıdır; bu sistemi kim getirmiştir, hesap versin.Madem ki yabancı sınırlaması yanlıştır; kim serbest bırakmıştır, ortaya çıksın.Madem ki cam filmi sorunludur; kim izin vermiştir, özür dilesin…Yüzlerce, binlerce örnek…***Bir günü bir gününe uymayan; sabahı, öğleni, gecesi farklı dengesiz bir baba figürü var evin orta yerinde…Bir bakmışsınız eve düşman kişilerle dost oluyor.Evin çocukları "Baba onlar bizim düşmanımız, onları evimize sokma" dediğinde "Siz işime karışmayın, benden daha mı iyi bileceksiniz" diyor.Sonra haliyle evde yangınlar, kavgalar çıkıyor. Her olayda "Beni bu yönlendirdi" diyerek ev halkından birilerini kapı önüne koyuyor, sorumluluk almıyor.Sonra bir bakmışsınız evden attıklarıyla barışır gibi yapıyor. Bu arada eve yeni misafirler getirmeye de devam ediyor…Ama her getirdiği, ev ahalisinin başına yeni sorunlar açıyor.Ev iyice yaşanmaz, çekilmez bir hale geliyor.Baba evden ayrılmaya karar veriyor.Kendisine korunaklı çok güzel bir villa yaptırıyor. O villanın parasını ve giderlerini de evin çocuklarından topluyor…Evdeki sorunlardan kendisini yalıtıyor, ama uzaktan evi yönetmekten de vazgeçmiyor.Evin gerçek ahalisi ise her gün gelen misafirlerin sorunlarıyla boğuşmaktan nefes alamıyor.Vakti zamanında "Bunları evimize yerleştirme, her yana sızıyorlar, evimizi ele geçirecekler" diye uyardıkları düşmanlar ise, bir gece yarısı aynen çocukların korktuğu eylemi yapıyorlar… Evin çocukları canlarını vererek onlara engel oluyor… Ev teslim edilmiyor.Tüm bu süreçlerde ev halkı ve çocuklar perişan oluyor…Olayların tek sorumlusu baba ise "üzgünüm" demekle yetinip, bildiğini okumaya devam ediyor.Gelinen son durumda evlatlar, kendi yerlerinde "yabancı" olmaya başlıyorlar.Babanın eve doldurduğu kalabalık tüm tadı, huzuru kaçırmıştır artık…Baba villada, çocuklar evlerinde, evin yapısı ise alt üst olmuş durumda…Böyle bir evde huzurdan, geleceğe güvenle bakmaktan, sağlıklı yaşamdan, gelişmeden söz edebilir misiniz?