Türkiye kaç yıl kazandı biliyor musunuz?

Henüz farkında değiliz.. 24 Haziran’dan sonra dengeler değişti.. Türkiye’de gündemin hızına yetişmek mümkün olmuyor.. Sadece şu 24 Haziran sonrasında olanlara bakın.. Hepsi başlı...

Henüz farkında değiliz.. 24 Haziran’dan sonra dengeler değişti..
Türkiye’de gündemin hızına yetişmek mümkün olmuyor..
Sadece şu 24 Haziran sonrasında olanlara bakın..
Hepsi başlı başına bir devrim:
1-Bakanlar Kurulu’nda yüzde 50 tenkisat yapıldı..
2-Tam 30 yılın hayaliydi.. Genelkurmay Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığına bağlandı..
3-Ekonomi yönetimi çok seslilikten kurtarıldı..
Kanımız kaynıyor..
Yerimizde duramıyoruz..
Teşbihte hata olmaz..
Birçok konu ışık hızında hareket ediyor ülkemizde..
Filmler vardır ya ışık hızıyla yolculuk yaparsınız..
Size göre 1 gün, ama dünyada 10 yıl geçmiştir..
İşte bam teli tam da burası..
Türkiye sırtındaki bütün ağırlıkları, bagajındaki gereksiz yüklerin tamamını attı..
21. Yüzyıla ayak bağlarından, prangalardan kurtularak başladı..
Yakında Türkiye’nin taklit edileceğine hep birlikte şahitlik edeceğiz..
Çok yakında yeni sistemin sağladığı avantajları cebimizde, hayatımızda hissedeceğiz..
Bürokratik oligarşi henüz yıkılmadı ama az ömrü kaldı..
Hâlâ direndiğini Ankara’daki herkes görüyor..
Bakalım nereye kadar?
Bu büyüme hızıyla devam edildiği takdirde 14 yıl sonra Avrupa Birliği’ni zaten yakalıyoruz..
Ama Cumhurbaşkanının bir başka hedefi var:
Bu süreyi mümkün olduğu kadar kısaltmak..
 
ÜLKEDEKİ RADİKAL DEĞİŞİM
 
İlkbaharda bir anda ülke gündemine erken seçim girdi..
60 günlük bir propaganda döneminin ardından Türkiye sandığa gitti..
Seçim öncesinde ittifaklar kuruldu..
Seçim sonrasında beklendiği gibi oldu ve dağıldılar..
5 benzemez daha fazla bir arada tutulamazdı..
Meral Akşener, “bırakıyorum” dedi..
Şaşırdık mı?
Hayır..
En nihayetinde seçimler sonuçlandı ve Türkiye’ye istikrar hâkim oldu..
Unutmayalım ki 24 Haziran, önceki seçimlerden çok farklıydı..
Başkanlık Sisteminin ilk seçimiydi..
Ardından hızlı adımlar atıldı..
Bir gün bile boş geçmedi..
Eskiden hepsi ayrı bir kriz vesilesi olan konular ışık hızıyla düzene sokuldu:
-TBMM kendisini yeni sisteme göre konumlandırdı..
-Hükûmet kuruldu.. Bakanlar siyasi yükten kurtarıldı..
-Başkanlıklar ve ofisler hızla teşkil ettirildi..
 
TRANSFORMASYONU HATIRLAR MISINIZ?
 
Rahmetli Özal’ı hatırlamamak elde değil..
Ve onun meşhur sözünü..
Devlet yapısı Turgut Özal’ın deyimiyle transformasyondan geçti..
Yönetim şekli sil baştan değişti..
 
BATI'DA, SAVAŞLARLA OLDU
 
Böylesine radikal değişiklikler Batı'da yani Avrupa’da da yaşandı..
Yönetim şeklini kastediyoruz..
Ama onlar bunu iç savaşlarla, dış müdahalelerle yaptılar..
Misal mi dediniz?
-İşte 2. Dünya Savaşı..
-De Gaulle ile 5. Cumhuriyet dönemini başlatan Fransa..
 
HALK KARARINI 15 TEMMUZ’DA VERDİ
 
Batının aksine Türkiye’deki bu ‘sessiz devrim’ halkın onayıyla gerçekleşti..
Devlet Bahçeli’nin deyimiyle de Cumhuriyetin 3. evresi resmen başlamış oldu..
Geçmişte bu ülke çok acı günler yaşadı..
Kurulan onlarca hükûmet var..
Ömürleri 1.5 yılla sınırlıydı..
Krizler, darbeler birbirini kovaladı hep..
Şimdi Türkiye önüne bakmak istiyor.. Seçimsiz 5 yıl var.. (2019’daki mahalli seçimler başka bir şey)
Bu paradigmayı hâlâ algılayamayanlar var..
Her anı dolu dolu geçirmeye hazırlanan Türkiye’yi anlatmaya çalışıyoruz..
Günlük olaylara takılıp kalmayın..
Merkez faizi arttırmadı diye dün borsa ve dövizde yaşananlara takılmayın..
Su akar yolunu bulur..
Piyasa da elbette rayına oturacaktır..
Biraz daha zaman lazım..
Nasıl ki geçen dönem en önemli gündem maddesi terörse şimdi de ekonomi olacak..
Bakın terörü konuşuyor muyuz artık?
Berat Albayrak ve ekibine hep beraber güvenelim..
Bakan beyin Arjantin’de yaptığı açıklamalar iyi okunmalı..
 
DÜNKÜ GRUPTA YAŞANANLAR
 
Yeni bakanlar heyecanlıydı..
Meclis’in kapılarını öğrenmeye;
Polisler de onları tanımaya çalışıyordu..
Herkes birbirine ‘bu hangi bakan?’ diye soruyordu..
Heyecan vardı..
Zaman darlığı sebebiyle sohbetler kısa süreliydi..
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Güney Afrika’ya uçuyoruz..
Cumhurbaşkanı BRICS’in özel davetlisi..
BRICS demişken;
Dünya ekonomisinin yüzde 25’i onların elinde..
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika..
Türkiye de bu 5’li arasında olabilir mi?
Neden olmasın?
Öteden beri konuşuluyor zaten..
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Derin darbe.. 10 Haziran 2021 | 1.197 Okunma Dünya, Türk SİHA sistemlerini konuşuyor.. 09 Haziran 2021 | 757 Okunma Meral Hanım ne önerdiğinin farkında mı? 03 Haziran 2021 | 1.288 Okunma ‘Renklendirerek’ yapılan saldırılar.. 02 Haziran 2021 | 1.036 Okunma Ekrem İmamoğlu CHP’nin, Mansur Yavaş İYİ Parti’nin başına geçiyor.. 27 Mayıs 2021 | 5.697 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar