AK Parti’de hangi teşkilatlar değişecek?
“Erdoğan'ın asıl dönemi üçüncü dönemidir! O dönem henüz başlamamıştır. Erdoğan'ın tarz-ı siyasetinin üçüncü dönemi; kavgayı kazanmış, iktidarı...
“Erdoğan'ın asıl dönemi üçüncü dönemidir! O dönem henüz başlamamıştır. Erdoğan'ın tarz-ı siyasetinin üçüncü dönemi; kavgayı kazanmış, iktidarı statükodan ve uluslararası müesses nizamdan kurtarıp işin ehli olan millete teslim etmiş liderlik dönemidir. Erdoğan'ın üçüncü dönemi 17 Nisan 2017'de başlayacak. Eğer 16 Nisan referandumunda “evet” çıkarsa Erdoğan çok radikal kararlar alacak. AK Parti'nin başına geçecek. Partisindeki metal yorgunluğu, bagajı, defosu, lekesi olanların tamamını temizleyecek. Yenilenmiş, gençleşmiş ve arınmış bir parti ile 2023'e yürüyecek…”
Yukarıdaki cümleler, 18 Şubat 2017'de yazdığımız “Tayyip Erdoğan'ın üç tarz-ı siyaseti” başlıklı yazıdan alıntılandı. Mezkûr yazı, referandumdan 2 ay önce kaleme alınmıştı. Malumunuz 2 ay sonra referandumdan “evet” çıktı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Olağanüstü Kongre ile partisinin başına geçti.
Bu yazının ana konusu bunlar değil. Asıl ana konu cümlesi, 29 Mayıs 2017 akşamı AK Parti Genel Merkezi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından söylendi.
Şöyle dedi Erdoğan:
“Bu yıl sonuna kadar biz tüm il yönetimlerini, ilçe yönetimlerini, belde yönetimlerini yenilemek durumundayız. Adeta bir metal eskimesi görüyorum, dolayısıyla bu değişikliği yapmaya mecburuz.”
Bingo!
Biz de aylar önce “metal yorgunluğundan” bahsetmiş ve “Bu referandumda “evet” çıkarsa Erdoğan çok radikal kararlar alacak. AK Parti'nin başına geçecek. Partisindeki metal yorgunluğu, bagajı, defosu, lekesi olanların tamamını temizleyecek. Yenilenmiş, gençleşmiş ve arınmış bir parti ile 2023'e yürüyecek” diye yazmıştık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aylar önce yazdığımız yazıyı boşa çıkartmadığı gibi, yazıda geçen “metal yorgunluğu” ifadesinin aynısını kullanarak aklın yolunun bir olduğunu göstermiş oldu.
AK Partililerin bugünlerde birbirlerine sorduğu en popüler soru olan “hangi teşkilatlar gider, hangi teşkilatlar kalır?” sorusunun cevabı Erdoğan'ın 29 Mayıs'ta yaptığı konuşmada gizli.
“Adeta bir metal eskimesi görüyorum” diyor Erdoğan!
Erdoğan'ın bu cümlesi, metal yorgunluğu gösteren tüm teşkilatların değiştirileceğini çok net bir biçimde gösteriyor.
Peki, metal yorgunluğu ya da metal eskimesinden ne anlamalıyız?
Metal yorgunluğu/eskimesi gösteren teşkilatlar hangileridir?
Bu sorulara cevap vermek için 2001'e, “AK Parti'nin kuruluş yıllarına” dönmek gerekir.
Eğer AK Parti'nin kuruluş yıllarına gitmezseniz, kuruluş felsefesini, kuruluş ruhunu ve kuruluş ilkelerini hatırlamazsanız “metal eskimesi” nitelendirmesiyle kastedilen şeyin ne olduğunu tam olarak anlayamazsınız.
AK Parti, mazlum halkın çile çektiği bir dönemde neşv-ü nema buldu.
AK Parti, dar gelirli, kimsesiz ve çaresiz insanların koalisyon iktidarları tarafından ezildikçe ezildiği bir zaman diliminde tabelasını astı.
AK Parti, “kimsesizlerin kimsesi” olmak için yola çıktı.
AK Parti teşkilat binaları, gariplerin en sık uğradığı ve nefes aldığı yerler oldu.
AK Parti teşkilatlarında görev almak isteyenleri motive eden tek şey “dava şuuru” oldu.
AK Parti'nin birinci önceliği “adalet” ikinci önceliği “kalkınma” oldu. Hatta ikinci önceliğini gerçekleştirirken de birinci önceliğini referans aldı. Yani “Adaletli Kalkınma” dedi.
Aradan 15 yıl geçti. 14 Ağustos 2001'de kurulan AK Parti, 2 ay sonra 16. Yaş gününü kutlayacak. AK Parti, girdiği ilk seçimler olan 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana tek başına iktidar. Bu süre zarfında 22, 23, 24, 25 ve 26. Dönem Milletvekilliği seçimleri yapıldı. AK Parti, 5 dönemdir TBMM'de var.
Demokrasilerde iktidarda olan, iş yapma gücünü elinde barındıran, halka hesap vermek zorundadır. Dolaysıyla iktidarlar tabiatı gereği yıpratıcıdır.
Ancak, AK Parti için aradığımız cevaplar bunlar değil…
Zira AK Parti, ilk girdiği 3 Kasım 2002 seçiminde yüzde 34 oy almış, son girdiği 1 Kasım 2015 seçiminde yüzde 49,5 oy almış. Oyunu yüzde 15 puan artırmış.
Asıl sorun, AK Parti'nin değerlerinin eskitilmesi, erozyona uğraması, AK Parti'yi var eden ilkelerin eskitilmesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun farkında.
Adını “Adalet ve Kalkınma” koyduğu partisinin “adalet” ve “kalkınma”dan taviz vermesini istemiyor. “adaletsiz bir kalkınma”nın gerçekleşmesini istemiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatını bu kriterlere göre yeniden dizayn edecek.
Adaletten sapan, fakir-fukaraya kapısını kapatan, halkın sorunlarına kulak tıkayan, dedikodu üretmekten iş üretmeye vakit bulamayan, yoksulların sofrasına oturmaktan imtina eden, kibirli, burnu havada teşkilatların tamamını yenileyecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıpranan teşkilatlarının gözünün yaşına bakmayacak. Eğer 81 ilde metal eskimesi görüyorsa 81 ilin tamamını değiştirecek.
O yüzden hiç kimse yerini garanti görmesin.
O yüzden hiç kimse benim alternatifim yok diye düşünmesin.
Türkiye'de bir sistem kökünden değişti.
Artık iktidara yüzde 50 artı 1 ile gelinebiliyor.
Artık Türkiye'nin yarısından bir fazlasını ikna etmek zorunluluğu var.
Böyle bir süreçte AK Parti'nin değerlerinden kopan, adaletten sapan, tevazudan ödün veren her kim varsa onunla yollar ayrılır, ayrılmak zorunda.
AK Parti, jakobenlerin, elitlerin, kibirlilerin, burnu beş karış havada olanların partisi değil!
AK Parti, tevazu sahibi, yetimin başını okşayan, mazlumun yanında olan, kimsesizlerin kimsesi olmayı, para, makam ve mevkiye değişmeyenlerin partisidir!
AK Parti katarı, kurucu lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makinistliğinde “Adalet ve Kalkınma” yoluna devam etmektedir.
Bu kutlu yolculuk bitmez!
Bilin ki Bitenler, adaletten sapanlardır!