Festival zorbalığı

Ulusal film festivallerimiz sadece sanatın konuşulduğu yerler olsa keşke. Ama Türkiye gibi ‘parçalı-bulutlu’ toplumların sanat etkinlikleri de, hakkaniyet anlayışları da ‘parçalı-bulutlu’ oluyor. Her...

Ulusal film festivallerimiz sadece sanatın konuşulduğu yerler olsa keşke. Ama Türkiye gibi ‘parçalı-bulutlu’ toplumların sanat etkinlikleri de, hakkaniyet anlayışları da ‘parçalı-bulutlu’ oluyor. Her gelenin keseri kendine yontmak istemesi, kendi çıkarını gözetmesi, politik görüşüne göre siper alması, her seferinde plağı başa döndürüyor. 

Bu yıl 26.’sı düzenlenen Uluslararası Adana Film Festivali’nin ‘davetliler’ grubunda değildim. PR şirketlerinin ‘güdümlü’ haberlerinden izlemekle yetindim festivali. 

Kapanış gecesinde, jüri başkanı Serra Yılmazsinemacılara serzenişte bulundu. Filmlerde kadın karakterlerin az olduğunu söyledi.Hâlbuki tam tersine, Türk sineması kadın karakterlerin bol olduğu bir mevsi

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Nobel’ciler neyi kaşıdı? 12 Aralık 2019 | 68 Okunma Soykırım Nobel’i! 10 Aralık 2019 | 73 Okunma 40 milyon dolarlık şeytan üçgeni 03 Aralık 2019 | 153 Okunma Dünyayı ayağa kaldıran Türk 02 Aralık 2019 | 398 Okunma Yıldız Kenter’den payıma düşen… 19 Kasım 2019 | 120 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar