Muhalif medyanın onuru ve direnci
Cumhuriyet, bu muhalif direncin, Cumhuriyetimiz kurulduğundan beri değişmez kalesidir. Her türlü ceza, baskı, sansür, tehdit, bomba, kurşun, bıçak, hiç bir engel Cumhuriyet’in yazarlarını ve gazetesini hiç bir zaman durduramamıştır.
Aslında bu yazıma, Cumhuriyet’e sürekli olarak yağan resmi ilan kısıtlamalarının “beyhudeliğini” vurgulayarak başlama kararı almıştım. Günün gazetelerini elime aldığımda ise Sözcü’ye kesilen milyonlarca liralık yeni ceza haberi ile karşılaştım. Sözcü, şu manşetle çıktı dün: “Ceza da yazsanız, ilanlarımızı da kesseniz, hapislere de atsanız, Sözcü’nün büyümesini engellemeyi asla ve asla başaramayacaksınız!” Tabii ki bunları okurken yine sudan sebeplerle Halk TV ve TELE1’e verilen cezalar geldi aklıma. Yani bildiğimiz gibi, ceza gerekçeleri, muhalif medya için sudan ucuz şekilde her an üretilmeye müsait. “Gözünün üstünde kaşın var” tespiti yeterli.
Cumhuriyet’te ceza konusu yapılan tüm yazılar, belgeli haberler... Cumhuriyet’in zaten bu konuda dünyada örnek gösterilen bir referans gazetesi olduğu tartışılmaz gerçek. Ama ne yazık ki iktidara göre bu önemli bir kriter değil! Öne sürülen bilgi, haber ve yorumların neleri ve kimi savunup savunmadığı esas.