Hırsız yakalamak...
31 Mart’tan önceki seçimlerde, akşam sonuçları izlemek için kimi hanelerde eş-dost rakı sofrası kurulurdu… İnce doğranmış kırmızı domatesler, yeşillik, beyaz peynir, kavun, mevsimine göre pastırma…
Sofra özenle hazırlanır…
Herkes yerine kurulur, ilk sonuçlar birazdan geldi gelecek…
Daha birer yudum alınır ki…
Hooop…
Seçim bitti…
★
Bu kez oyları bir ay saydılar…
Sağdan saydılar kaybediyorlar…
Yukarıdan aşağıya saydılar kaybediyorlar…
Haydi, aşağıdan yukarıya…
★
Önceki tüm seçimlerde bizler de “Hırsız var, oylar çalındı” diyorduk, ama hırsızı bulamamıştık… Bilgisayar sistemini suçladık, parmak boyasının kaldırılmasını, ölülerin oy kullanmasını falan sayıp durduk…
Oysa hile çok basitti:
Tüm iletişim ağını ve medyayı elinde bulunduran iktidar, önce kazandığı oyları açıklıyor, bizimkiler daha birer fırt çekmeden iktidar kazandığını ilan ediyor, kahır içinde bir anda boşalan sandık başlarında hırsız gerekeni yapıyor, yüzde bir, ya da yarım gibi farklarla atı alıp Üsküdar’ı geçiyordu…
“Kıl payı kaybettik” diyorduk ya, rejim “kol payı” kaybediyordu…
★