Yeni havaalanında uçmaktan çok koşuyorsun...
“Dünyanın en büyük havaalanına” indik… Uçak başladı karadan gitmeye… Gittik… Gittik… Gittik… Uçak bir ara durdu, sevindik geldik diye, hostes “Yerinizden kalkmayınız, daha gelmedik” dedi...
“Dünyanın en büyük havaalanında” yeniden yola koyulduk…
Gittik…
Gittik…
Gittik…
Körüklü sistemden indirmediler bizi, inip Hac kafilesi gibi kuyruk olmuş bizi bekleyen otobüslere bindik…
Gittik…
Gittik…
Gittik…
Dünyanın en büyük havaalanında “Gelen yolcular” yazılı bir kapının önünde durduk, indik koridor uzun olmalı ki ortada “yürüyen yol” var, yürüyen merdivenlerin aşağı ya da yukarı çıkartmayanı, koridorun tam ortasında düz gidiyor, koşup üzerine atladık…
Gittik…
Gittik…
Gittik…
Yürüyen yol bitti, aktarmalı olanlar valizleri kaçırmayalım diye hep birlikte koştular, biz de koştuk, yine yürüyen yol yeniden başladı, bindik…
Gittik…
Gittik…
Gittik…
★