Yeni bin yılın şafağında
Son günlerde İslamiyet ve Hıristiyanlık dünyası adına enteresan gelişmeler yaşıyoruz. Algı açısından o kadar yoğun olaylarla dolu ki gündem, takip edip resmi okuyabilmek büyük çaba ve mesai...
Son günlerde İslamiyet ve Hıristiyanlık dünyası adına enteresan gelişmeler yaşıyoruz. Algı açısından o kadar yoğun olaylarla dolu ki gündem, takip edip resmi okuyabilmek büyük çaba ve mesai gerektiriyor. Ve fakat uluslararası anaakım medya kanallarını takip eden bir okur için resim bir yöne meyletmis durumda: Bir tarafta Time dergisinin son kapağındaki manşette yansıtıldığı gibi farklı bir vizyona yelken açan Papalık, diğer tarafta sözümona az gelişmiş, sistem yoksunu ve sefil İslam dünyası- özellikle de Sünni kesim...
Papa, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği tarihi Amerika ziyareti ile tüm dünyaya kendi öngördükleri yeni bin yılın mesajını artık daha net biçimde
vermeye başladı. Herhalde ilginç bir süreçle göreve getirilmiş olan -ki o dönem bu süreç çokça tartışılmıştı- yeni Papa'nın neden ve niçin seçildiğine dair pek çok soru da aydınlanmaya başlamıştır.
Ziyaretteki her adımın tüm yabancı görsel medya organları tarafından saniye saniye canlı yayınlanmasından bahsetmiyoruz. Yahut tüm yazılı medya organlarında çok geniş yer bulmasından da değil... Ziyaretin zamanlaması, içeriği ve vermiş olduğu üst mesaj açık biçimde tarihi bir anlam ifade ederken, yakın dönemin perspektifi açısından da çok önemli şifreler içeriyor.
Tam da bu süreçte yaşanan Hac faciası tüm dünyaya etkileri olabilecek sonuçlar doğurdu.Tarihte belki ilk defa enteresan bir şekilde aynı Hac sezonunda ikinci defa yaşanan böyle bir elim kazanın, uluslararası siyasi ve dini gündeme büyük yansımaları oldu. Bu olayın batı medyası merkezli yorumlarını dikkatli okuyup analiz ederek, çok daha temkinli bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği kanaatindeyiz.