ABD ile kodlar yeniden yazılıyor
Küresel rekabet kızıştıkça Türkiye'nin bağımsız hareket etme imkânı da artıyor. Bu anlamda son iki asırdır hiç olmadığı kadar serbestiyete kavuştuğumuz bir süreçten...
Küresel rekabet kızıştıkça Türkiye'nin bağımsız hareket etme imkânı da artıyor.
Bu anlamda son iki asırdır hiç olmadığı kadar serbestiyete kavuştuğumuz bir süreçten geçiyoruz.
ABD'yi 'evine uğurladığımız' bu çok kutuplu dönem bölgemize daha çok refah ve barış getirecektir.
Özellikle Çin ve Rusya'yı kuşatmada Türkiye'yi yanına çekmek yerine karşısına alma yanlışına düşen ABD, şimdi bu hatasını telafi etmeye çalışıyor.
Suriye'deki satrançta CIA'yı devreden çıkaran ABD Başkanı Donald Trump şimdi de Pentagon'u kenara çekti. Böylece CIA'dan sonra neo-conların güdümündeki Pentagon da havlu attı.
Ortadoğu'da Amerikan çağının bitişine tanıklık ettiğimiz tarihi günlerden geçiyoruz. Bu tarihi dönüşümün altında ise Türkiye'nin imzası var.
***
1945'te başlayan Amerikan yüzyılı çabuk bitti. 1990'lardaki 'tek süper güç ABD' artık yok.
O yılların dışişleri bakanlarından M. Albright 'vazgeçilmez bir ulusuz' diye hava atıyordu.
Oysa şimdi Amerikan rüyası her yerde kâbusa dönmüş halde. Kendini ölümsüz sanan Roma gibi Amerikan İmparatorluğu da çöküş içinde.
Ne var ki eski ulusal danışmanı John Bolton hala kuyruğu dik tutanlardan... Sanki bölgeyi kaosa sürükleyen ABD değilmiş gibi, "Şimdi gidiyoruz ama Çin, İran ve Rusya'nın yol açtığı sorunlardan dolayı Sam Amca'yı çok arayacaksınız" diyor.
Geldiğimiz aşamada Trump'ın 'saçma' dediği 'terörle savaş' dönemi kapanıyor.
20 yıldır Ortadoğu'y...