Büyük güçlerin rekabet dönemi
Eski zamanlarda geçerli olan ve siyasi bir ihtilafın tek bir savaşla çözüldüğü 'düello sistemi' geride kaldı. Bu nedenle günümüz uluslararası ilişkilerinde hiçbir faktör bir ülkenin stratejik...
Eski zamanlarda geçerli olan ve siyasi bir ihtilafın tek bir savaşla çözüldüğü 'düello sistemi' geride kaldı. Bu nedenle günümüz uluslararası ilişkilerinde hiçbir faktör bir ülkenin stratejik kültürü üzerinde başka ülkeler karşısındaki gücü ve bu gücün nasıl algılandığı kadar etkili olamıyor.
Dolayısıyla sistemin iplerini elinde tutan ABD'deki çözülmeden etkilenen küresel atmosfer giderek 1918 ila 1941 dilimindeki yılları çağrıştırıyor.
I. ve II. Dünya Savaşı arasındaki bu kesitte egemen güçlerle yükselen aktörler arasındaki jeo-politik çekişme ikinci kez büyük bir trajediye yol açmıştı.
Bunun sonucu olarak ülkeler arasındaki nispi güç dengesi dönüşüyor ve her ne kadar üstün konumunu muhafaza ediyor gibi görünse de ABD'nin liderlik sınırları daralıyor.
Çünkü Çin'in diğer rakiplerden farklı bir karakterde olması, Rusya ile mücadeleye alışan ABD'nin kimyasını alt üst ediyor. Özellikle Çin'in ucuz işgücü, ucuz ihracat ve güçlü büyüme ile simgelenen ekonomik mücadele modeli, deyim yerindeyse bütün ezberleri bozmuş durumda.
2018'de üye sayısı 84'e ulaşan AIIB, bugün küresel güç dağılımındaki çok kutupluluğu sembolize eden en önemli kurum konumunda.
Benzer şekilde Rusya, Türkiye ve İran'ın Astana süreciyle ABD'yi Suriye'de 'by-pass' ederek kendi siyasi çözümlerini devreye soktuğunu da unutmamak lazım.
Küresel hegemonyanın anahtarı konumundaki Pasifik'i kaybetme riski bu nedenle ABD'nin uykularını kaçırıyor.
Bu panikten dolayı ABD, 2017'deki Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde Çin ve Rusya'yı hedef alan büyük güçlerarası rekabet doktrinini yeniden hayata geçirdi.
Nitekim Pasifik Donanması Komutanı Amiral Philip S. Davidson iki hafta önce "Çin'i ancak savaş durdurur" çağrısında bulunurken önceki gün de ABD Donanması Komutanı Amiral John Richardson, "Büyük güçlerin rekabeti çağına dönüyoruz. Bu yüzden 2011'de feshedilen Kuzey Atlas Okyanusu'ndaki 2. Filo'yu bugün yeniden kuruyoruz" dedi.
Fakat Atlantik ve Pasifik'teki ittifak sistemi sarsılan ve emperyal kurumları kan kaybeden ABD'nin olası bir küresel kapışmada aynı anda birçok Asya gücüne karşı zafere ulaşması çok zor.
Washington'un 'ABD sonrası yenidünya'ya alışmasından başka şansı yok. Zira dünya artık ABD'nin öteden beri at koşturduğu dünya değil.