S-400 füzeleri 15 Temmuz’da teslim alınmalı
Dünya siyasetinin Hobbesyen doğasında var olan kaderciliğin sorunu kendini gerçekleştiren bir kehanet olabilmesinde.
Eskiden olduğu gibi günümüzde de Türkiye'de olan biten çoğu şey bir anlamda ülkemizin Rusya ile arasındaki mesafeye göre belirleniyor. İki ülke ABD ve Avrupa tarafından saptanan çizgilerin ötesine geçtiği anda krizler başlıyor.
Dolayısıyla 15 Temmuz dâhil ülkemizdeki bütün askeri darbe ve muhtıraların asıl amacının Batı dışındaki dünya ile Türkiye arasındaki mayınlı alanın yeniden tesis edilmesi olduğunu unutmayalım.
Bu bağlamda ABD ile yaşadığımız kriz sadece S-400 füze savunma sistemlerinden kaynaklanmıyor.
F-35, FETÖ, YPG, Halk Bankası, Doğu Akdeniz, nükleer santral anlaşmaları, Türk Akımı, Astana süreci, Çin ve İran ile ilişkiler gibi daha birçok başlık var.
Zaten ABD Senatosu'na sunulan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni silahlandırmaktan Yunanistan'a yönelik askeri desteğe, S-400 alımından Doğu Akdeniz'deki faaliyetlere kadar pek çok kilit konuda tam yedi ayrı tehdit tasarısı bulunuyor.