Gözyaşı çeşmesi kurumasın
Kırım’a ilk defa 2011 yılında gitmiştim; rahmetli Cengiz Dağcı’yı doğduğu köy olan Kızıltaş’ta toprağa vermek için o tarihte Dışişleri Bakanlığınca davet edilen...
Kırım’a ilk defa 2011 yılında gitmiştim; rahmetli Cengiz Dağcı’yı doğduğu köy olan Kızıltaş’ta toprağa vermek için o tarihte Dışişleri Bakanlığınca davet edilen yazarlar arasındaydım. Cenaze töreninden sonra Bahçesaray’a geçip Hansarayı’nı ziyaret etmiştik. Bu zarif ahşap sarayın bahçesinde, odalarında, sofalarında dolaşırken bir zamanlar burada ikamet eden hanları, mirzaları ve bunlar arasındaki iktidar kavgalarını düşündüğümü hatırlıyorum. Puşkin’in meşhur “Bahçesaray Çeşmesi” şiirine konu olan Gözyaşı Çeşmesi’ni seyrederken, bir an zannetmiştim ki, aslında bir selsebil olan bu çeşmenin lülelerinden damlayan sular, Yurdunu Kaybeden Adam’ların gözyaşlarıdır. Kırım Tatar kültürünün beşiği olan Bahçesaray’da bir zamanlar hanların oturduğu sarayın Çeşmeli Avlusu’nda iki çeşme vardır: 1733 tarihli Altın Çeşme ve 1763 tarihli Gözyaşı Çeşmesi. . . Kırım Giray’ın çok sevdiği Dilara Bikeç’in ölümü üzerine yaptırdığı Gözyaşı Çeşmesi ve bu çeşmede ifadesini bulan hazin aşk hikâyesi, Hansarayı’nı ziyaret eden herkesi, özellikle şairleri derinden etkilemiştir; mesela Polonyalı Adam Mickiewicz’i ve Rus şairi Alexandre Sergeyeva Puşkin’i. . .