Hümanist kültür politikası ve Tanpınar
Güzel Sanatlar Akademisi’nde estetik ve mitoloji hocalığı da yapan Ahmet Hamdi Tanpınar, bazı konularda Türk hümanistlerinden çok farklı düşünmekle beraber Yunan mitolojisini iyi bilir, fikirlerini daha iyi anlatabilmek...
Güzel Sanatlar Akademisi’nde estetik ve mitoloji hocalığı da yapan Ahmet Hamdi Tanpınar, bazı konularda Türk hümanistlerinden çok farklı düşünmekle beraber Yunan mitolojisini iyi bilir, fikirlerini daha iyi anlatabilmek için zaman zaman antik mithos’lara başvururdu. Mesela “sanatın en karakteristik efsanesi” olarak gördüğü Orpheus ve Nietzsche’nin sanatı açıklamakta kullandığı Apollon ve Dionysos mithos’larına hususi bir ilgisi vardı. İlham perisi Calliope’un oğlu olan Orpheus’un annesinden öğrendiği şarkıları Apollon’un kendisine hediye ettiği lirle terennüm etmeye başlayınca canlı ve cansız bütün varlıkları büyülemesi, bir yılan tarafından ısırılarak ölen eşi Euridyce’yi öteki dünyadan geri getirmek için sazının büyüleyici gücünü kullanarak cehennemler tanrısı Hades’le pazarlık etmesi, Tanpınar’ın muhayyilesini çok tahrik etmiş olmalı. Bir yazısında Yahya Kemal’in sanatını Orpheus’un sazına benzetmişti; onun bütün bir geçmiş zaman zevkini ahiretin kapısından geri çağırdığı, yani bir yeniden doğuş olduğu kanaatindeydi. Günlüklerindeki notlardan “Orfe” isimli bitiremediği bir şiirinin de bulunduğunu öğrendiğimiz Tanpınar, Yahya Kemal’in şiirinin cevherinden söz ederken Venüs mithos’unu da kullanır: “Venüs’ün denizköpüğünden doğduğunu söylemek, büyük mabudeyi anlatmak değildir. Bazen en esaslı unsur bize sadece bir vasıf gibi görünebilir. Denizköpüğü Venüs’ün ten beyazlığı idi. Yahya Kemal’de de uzun müddet safdil edebiyatçılar, dili düzgün adamı gördüler. ” *** Tanpınar’ın eserlerinde Yunan mitolojisine böyle bir yığın atıfla karşılaşmak mümkündür. Ama mitoloji hiçbir zaman onun asli ilham kaynaklarından biri olmadı.