İsveç Akademisi’nden bir skandal daha
Edebiyat gündemini takip edenler hemen hatırlayacaklardır: Geçen yıl, İsveç Akademisi’nin fonlarını kullanarak kültürel bir projeyi yürüten Fransız fotoğrafçı Jean-Claude Arnault, on sekiz kadın...
Edebiyat gündemini takip edenler hemen hatırlayacaklardır: Geçen yıl, İsveç Akademisi’nin fonlarını kullanarak kültürel bir projeyi yürüten Fransız fotoğrafçı Jean-Claude Arnault, on sekiz kadın tarafından cinsel tacizle suçlanmıştı. Akademi üyelerinden yazar Katarine Frostenson’un eşi olan Arnault’nun bu ahlaksızlığı birkaç defa da İsveç Akademisi binalarında yaptığı iddia ediliyordu. Bu büyük bir skandal, başkan dahil beş üyenin istifasına yol açmış, Akademi’nin kamuoyunda güven ve itibar kaybına uğradığı gerekçesiyle Edebiyat Ödülü’nün bir sonraki yıl verilmesi kararlaştırılmıştı. Öyle de yapıldı; geçen perşembe günü İsveç Akademisi’nden yapılan açıklamaya göre, 2018 Nobel Edebiyat Ödülü, Polonyalı yazar Olga Tokarczuk’a, 2019 ödülü de Avusturyalı Peter Handke’ye verildi. *** İsveç Akademisi, bana sorarsanız, 2019 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Peter Handke’ye vererek yeni bir skandala daha imzasını atmış bulunuyor. Aslında önemli bir yazar olan Handke, Türkçeye Tuna, Sava, Morava ve Drina’ya Yolculuk ya da Sırbistan’a Adalet isimli kitabında soykırıma uğrayanların Müslüman Boşnaklar değil Sırplar olduğunu iddia etmiş, bu akıllara ziyan iddia kültür ve edebiyat çevrelerinde büyük bir tepki ve öfkeyle karşılanmıştı. Handke, kitabını 1995 yılında, yani savaşın son yılında Sırbistan’a yaptığı yolculuğun ardından yazmış. Aynı yıl ben de kalabalık bir yazar, sanatçı ve gazeteci grubuyla Bosna’ya gitmiş, o cennet gibi ülkenin nasıl bir felakete uğradığını gözlerimle görmüştüm. “Bütün Sırpları aynı kefeye koymamak lazım; olup bitenden rahatsız olan, vicdan azabı duyan Sırplar da vardı!” demeyi anlarım; fakat bir yazarın Bosna’da üç yüz bine yakın insanın hayatını kaybettiği, binlerce kadının tecavüze uğradığı bu çirkin savaşta Sırplara adaletsizlik yapıldığını iddia edebildiğini anlayamam. Belki de biz Bosna’da gözyaşları dökerek olup bitenleri anlamaya çalışırken, o, Sırp faşistleriyle kadeh tokuşturuyor ve daha sonra Miloseviç ve Radovan Karadziç gibi insan kasapları tarafından göğsünün madalyalarla donatılmasını sağlayacak kitabı için notlar alıyordu.