Kemal Karpat ve ‘Türk Demokrasi Tarihi’
Geçen ay kaybettiğimiz Kemal Karpat Hoca hakkında bir şey yazamadım. Haftada bir yazınca gündemden kopmak kaçınılmaz. Büyük bir tarihçi ve siyaset bilimci olan merhum benim hayatıma 1970’lerin sonlarında...
Geçen ay kaybettiğimiz Kemal Karpat Hoca hakkında bir şey yazamadım. Haftada bir yazınca gündemden kopmak kaçınılmaz. Büyük bir tarihçi ve siyaset bilimci olan merhum benim hayatıma 1970’lerin sonlarında Türk Demokrasi Tarihi’yle girmişti. Taha Akyol’un tavsiyesiyle okuduğum bu kitaptan Türk toplumunun demokrasiyle çetin imtihanı hakkında çok şey öğrenmiştim. Yakın zamanlarda Timaş Yayınevi tarafından yeni baskısı yapılan Türk Demokrasi Tarihi, Karpat Hoca’nın aslında İngilizce yazdığı, 1959 yılında Princeton Üniversitesi tarafından yayımlanan bir kitabının Türkçe tercümesidir. Bu önemli eserinde, Türkiye’yi çok partili sisteme geçişe zorlayan süreçleri ve yeni sistemin getirdiklerini enine boyuna tahlil eden Karpat Hoca’nın meselelere o yıllarda herkesten nasıl farklı baktığını ve ne kadar doğru tespitlerde bulunduğunu görerek hayret etmiştim. Bu kitabı erken okumuş olmanın çok faydasını gördüğümü söyleyebilirim. *** Türk Demokrasi Tarihi’yle önsözü, değeri hakkında önemli ipuçları veriyor ve okuyucusunu bir an önce tamamını okumaya icbar ediyordu. Bu kitabın bir fikir isyanından doğduğunu söyleyen Hoca’nın şu cümlelerine öncelikle dikkatinizi çekmek isterim: “Bu isyan bir yandan bazı Batılı bilgin ve yazarların Türkiye ve Türk meselelerini gereğiyle değerlendirmeden sübjektif fikir yürütmelerine karşıdır. Bunların birçoğu Türkiye’yi tarihî rolünü oynamış, modernleşmenin yarı yolunda takatini tüketmiş, varlığını büyük devletlerin yanına sığınmakla koruyabilen bir ülke olarak görmektedirler.