‘Millet kıraathaneleri’ tartışması
Son günlerde tartışılan konulardan biri de Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın “Millet Kıraathaneleri” projesidir. Halkı, özellikle gençliği Mehmed Âkif’in “Mahalle Kahvesi”...
Son günlerde tartışılan konulardan biri de Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın “Millet Kıraathaneleri” projesidir. Halkı, özellikle gençliği Mehmed Âkif’in “Mahalle Kahvesi” manzumesinde hicvettiği, pislik ve tembellik yuvası kahvehanelerden kurtarma amacı taşıdığını zannettiğim bu projeyi benimsiyor, muhalefetin bu projeye karşı çıkmasına da bir anlam veremiyorum. İsmi ne olursa olsun, insanların bir araya gelebilecekleri, gençlerin ders çalışabilecekleri, okuma imkânları da sunan, özellikle ansiklopedi ve sözlük gibi başvuru kitaplarının yanı sıra gazete ve dergi bulunduran mekânlara ihtiyaç var. Böyle mekânlar, son zamanlarda ders çalışma mekânları olarak kullanılan kütüphanelerin yüklerini de hafifletecektir. Başarılı örneklerden birinin, Üsküdar Belediyesi tarafından Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nin hemen yanında, eski tramvay hangarında açılan Nevmekân olduğunu söyleyebilirim. Ne zaman yolum düşse, kapalı ve açık mekânlarını gençlerle dolu bulduğum bu güzel mekân, hatırı sayılır bir kütüphaneye de sahip. Bazı dostlar, Zeytinburnu’ndaki Seyyidnizam ve Merkezefendi isimli “millet kıraathaneleri”nin de Nevmekân’a benzediğini söylediler. *** Esasen bizde kahvehaneler, 16. yüzyıl ortalarında bir çeşit kıraathane olarak açılmış, çok geçmeden keyiflerine düşkün okuryazar takımının uğrak yerleri haline gelmişti. Buralarda kimi kitaplarla meşgul olur, kimi tavla, satranç yahut mangala oynar, şairler birbirine yeni yazdıkları gazelleri okur, kısacası “iki akçe” kahve parası vererek hoşça vakit geçirirlerdi.