Cumhur Protokolü üzerine
Pazar günkü yazımda Cumhur ve Millet ittifaklarının protokollerini karşılaştırdım. Çok söz, az değerlendirme aldım. Cumhur İttifakı’nın Atatürk’ün hedeflerine ve Türk Milleti’ne...
Pazar günkü yazımda Cumhur ve Millet ittifaklarının protokollerini karşılaştırdım. Çok söz, az değerlendirme aldım. Cumhur İttifakı’nın Atatürk’ün hedeflerine ve Türk Milleti’ne dayandığını ilan eden protokolüne karşı Millet Protokolü’nün Atatürksüz ve Türksüz haline ilişkin olarak, “biri yazmış, ama yazdıklarında samimi değil; öbürü yazmamış ama yazmadıklarına bağlı”şeklindeki değerlendirme çoktu ve en dikkat çekici olan buydu. Dikkat çekici, ama niyet okumakla sınırlı.
*
Cumhur Protokolü, AKP, MHP ve ekli BBP tarafından imzalanan seçim anlaşması, 4 Mayıs 2018 günü Yüksek Seçim Kurulu’na verilmişti. Bu anlaşma metninde dikkat çeken bir parça daha var. Sayın İsmet Eroğlu, katkılarıyla birlikte, Cumhur İttifakı’nın ‘vizyon’u diyebileceğimiz “o cümle üzerinde durmaya değer” dedi. Gerçekten de, herhangi bir ajitasyon metninde olsa üstünde durmaya gerek görmeyebilirdik. Ama bu, tarafları bağlayıcı bir hukuk-siyaset belgesi. Ayrıca ortaklar seçimi kazanacak olurlarsa, kuracakları iktidarın zihniyetini yansıtıyor, es geçilmemeli.
*
Cumhur Protokolü’ndeki o ifade şöyle:
“İttifakımız İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonunun altyapısını adım adım inşa edecektir.”