Erbaş ile Yılmaz vak’aları
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Keşke Yunan galip gelseydi. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiçbiri olmazdı” diyen Kadir...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Keşke Yunan galip gelseydi. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiçbiri olmazdı” diyen Kadir Mısırlıoğlu adlı kişiyi ziyaret etti.
Ziyaret 9 Kasım 2018 Cuma günü yapıldı.
Basına fotoğraflar verildi.
Prof. Erbaş resmi giysisiyleydi. Demek ki ziyarete makam arabası, makam şoförü, korumalarıyla falan gitmişti. Mısırlıoğlu’nu ziyaret eden vatandaş Erbaş değildi, Diyanet İşleri Başkanı idi.
O Cuma’nın ertesi günü 10 Kasım’dı. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümüydü. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesinde Atatürk unutulmuş, ondan bir dua bile esirgenmişti.
Toplum bu durumu yadırgadı.
Tepkiler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı bir basın açıklaması yaptı. 11 Kasım 2018 öğle namazı sonrası idi.
Şöyle dedi: “Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş’ın bir ziyareti ile ilgili bazı medya mecralarında gerçeklerle bağdaşmayan haber ve yorumlar yapıldığı görülmektedir. Söz konusu ziyaret 9 Kasım 2018 tarihinde saat 14.30 sularında ve tamamen insani duygularla yapılan bir hasta ziyaretidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği”.
Diyanet, başkanını korudu. Resmi giysilerle “insani duygular”ın nasıl bağdaştırılabileceği sorusunu ortada bırakan, kötü -ya da belki daha doğrusu- meydan okuyan bir açıklamayla...
Erbaş’ı Diyanet İşleri Başkanlığı makamına getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da Cumhurbaşkanlığı herhangi bir açıklama yapmaya gerek dahi görmedi...
Sonuçta, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda değişen bir şey...