Demir’in eridiği maç
Zor günler geçiren Galatasaray için, olabilecek en kolay maçlardan biriydi Adana Demirspor karşılaşması. Transfer yasağı olan Demirspor’un kadrosu eski gücünün çok uzağındaydı, ligin en zayıf...
Zor günler geçiren Galatasaray için, olabilecek en kolay maçlardan biriydi Adana Demirspor karşılaşması. Transfer yasağı olan Demirspor’un kadrosu eski gücünün çok uzağındaydı, ligin en zayıf ekiplerinden birine dönüşmüştü ve kalesinde 15 yaşında bir çocuk vardı. Yani kağıt üzerinde Galatasaray favoriydi. Maç her ne kadar deplasmanda olsa da yaralarını sarmak için iyi bir fırsat gibi görünüyordu. Nitekim öyle de oldu.
Maçtan bağımsız olarak burada hemen bir parantez açmak gerekiyor. Adana Demirspor kalecisi Deniz henüz 15 yaşında ve profesyonel bir dünyanın ortasında ‘çocuk işçi’ olarak çalışıyor. Profesyonel futbolda bir alt sınır olmalı, çocukların büyüklerin dünyasına bu kadar erken girmesine izin verilmemeli.
Fiziksel olarak gelişim süreci devam eden bir çocuğu, rekabet şartlarının eşit olmadığı bir arenada kullanmak ne kadar doğru? Kaldı ki mental baskı yetişkin oyuncularda bile (Misal: Kerem Aktürkoğlu) sorunlar yaratırken Deniz’in yaşadığı psikolojik baskıyı yönetmesini beklemek ne kadar gerçekçi?
Eğitimini tamamlamamış birine siz şirketin muhasebesini emanet eder misiniz? Ehliyeti olmayan birine aracı teslim eder misiniz? Her şeyin bir zamanı vardır...