Demokles’in kılıcı
Galatasaray salı günü sezonun maçına çıkacak. Bu maç; Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkmak ve tarihin yeniden yazılmaya başlaması demek… Genç futbolcuların kendilerini göstermesi...
Galatasaray salı günü sezonun maçına çıkacak. Bu maç; Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkmak ve tarihin yeniden yazılmaya başlaması demek… Genç futbolcuların kendilerini göstermesi, tecrübeli isimlerin kendilerini tekrar kanıtlaması ve hatırlatması demek… Kulüp içinse borç sarmalından çıkıp maddi olarak kendini düzlüğe atmak demek…
Bu kadar büyük ve çoklu kazancın olduğu Kopenhag karşılaşması öncesi en son istenecek rakiplerden biriydi Adana Demirspor. Kluivert’ı gönderip maça yardımcı antrenörü Serkan Damla ile gelseler de kadroları lig için kalburüstüydü. Buna rağmen Okan Buruk, Kopenhag maçını düşünerek Zaha’yı kulübeye çekti, Ziyech’i kadroya bile almadı. Ama sahaya çıkardığı 11, sezonun en iyi ilk yarı maçlarından birini sergiledi.
Sol bekte Barış Alper’i oynatıp Torreira’nın yanına Kerem Demirbay’ı alan Okan Buruk, Tete ve Mertens’i de ilk 11’de sahaya sürmüştü. Maç başlar başlamaz Galatasaray baskısı da başladı. Açık futbol oynayan Demirspor buna karşın ileride etkili olamıyor, pozisyon üretemiyor, nadir şutlar da Muslera’da eriyordu.
Galatasaray ise sağlı sollu ataklarla rakibini hataya zorluyordu. Sol beke çok da alışık olmayan Yusuf Erdoğan karşısında...