Hiç eskimeyen hikaye
Yeni Star Wars filmi “Son Jedi” hikayenin eski nesille olan vedasını sürdürüyor. Ama hikaye tutarlılığını hâlâ sürdürüyor. İnsanoğlu her zaman iyiliğin kötülükle mücadelesi...
Yeni Star Wars filmi “Son Jedi” hikayenin eski nesille olan vedasını sürdürüyor. Ama hikaye tutarlılığını hâlâ sürdürüyor.
İnsanoğlu her zaman iyiliğin kötülükle mücadelesi hikayelerini çok sevdi ve her bir varyasyonunu ilgiyle takip etti. Ama bütün bunların içinde “Star Wars”un çok başka bir yeri oldu hep. George Lucas mitolojiden çizgi romanlara, Kurosawa filmlerinden klasik westernlere kadar çeşitli kaynaklardan beslenerek oluşturduğu bu evreni, Joseph Campbell’ın klasik ‘kahramanın yolculuğu’ şablonuyla modelledi. Luke Skywalker’ın ergenlikten bir jedi olmaya doğru giden yolu, babası Dart Vader’la olan anlamlı bir hesaplaşmayı barındırıyordu. Bu büyük hikayenin katmanları arasında en etkileyici olanı şüphesiz bir erkek çocuğunun kötü olmayı seçmiş ya da karanlık tarafına yenilmiş babasına olan karşı çıkışıdır.
Lucas’ın ilk üçlemede asilerin kötü imparatora karşı olan ayaklanışında politik olarak muğlak taraflar vardır. Yönetmen bu eksikliğini ‘öncesi’ üçlemesiyle tamamen ortadan kaldırır. İmparatorluğun kötülüğünün, bugünlerin politik sisteminde ‘büyük’ yönetimlere de göndermeler yaparak eksiksizce tanımını yapar.
“Star Wars” filmleri bütün o çok şık düello sahnelerinin, uzaydaki bol lazerli savaşların, sevimli droidlerin, asla kötülük içermeyen değişik hayvan türlerinin arasında; insanın neden kötülüğü seçebildiğini, dünyadaki iyilik ve kötülüğün arasında sık sık yer değiştiren ‘denge’nin ancak iyilerin cesaretiyle, işbirliğiyle, fedakarlıkla ve sorumluluk almasıyla yeniden dengelenebileceğini anlatır. Bu yüzden ‘nesilsiz’dir Star Wars. Her yeni Star Wars filmi eskileri izleyenler için de izlemeyenler için de tanıdık ve tutarlıdır.