ABD'nin korkulu rüyası Çin

Suriye'deki operasyon tahmin ettiğim gibi oldu. Boşaltılmış havaalanları ve üsler bombalandı. Putin'in elini ayağını bağlayan en önemli neden geri kalmış teknolojiydi. Tamamı sanayi casusluğuyla gerçekleşmiş savaş araç ve gereçleri Moskova'ya güven vermiyordu. O da bu yüzden bağırıp çağırmayla yetindi. Rus ordusunun elindeki uçak ve füzeler tek sınıfta toplanabilir: Çakma!

Amerika dünya ile kötü oynuyor. Rakip gördüğünün önce altını oyuyor. Ondan sonra da, ince ince çalışıyor. Bu işi bilenlere göre, Washington'un hedefindeki esas ülke Çin. Sebep de, son 20 yılda elde ettiği ekonomik büyüme. ABD, bu sürede dört kat genişledi. Pekin'in aynı zamanda aldığı mesafeyi yazacağım; sıkı durun, tam 32 misli. Dünya bir pasta ise bunun yüzde 30'unu hatta daha fazlasını şu anda Çin yemekte. Ayrıca en büyük güçleri ordusu. Şöyle bir sıktıkları an bir milyarlık silahlı gücü çıkaracak duruma geldiler. Orta vadede ABD, bu büyük tehlikeye karşın Rusya'yı yanına çekme peşinde. Onun için bulduğu formül öncelikle Putin'in burnunu sürtmek. Diğer hedef, Tahran Yönetimi. İran'ın işini Pekin'den önce bitirme peşindeler. Gelişmeler bu yönde. Stratejimizi buna göre yapmak mecburiyetindeyiz.

***

2. tur kaçınılmaz

Ne yaparsak yapalım, aklımızdan çıkmayan tek konu seçimler. Zaten unutmamız mümkün değil. Ekranlarımız sağ olsun, günde altı kere Erdoğan'ı, beş kere Yıldırım'ı gözümüze sokuyorlar. Hani eski dönem sinemalar gibiyiz; "İlaveten renkli miki". Yani torpilliler başta olmak üzere bakanlar da kafa gösteriyorlar. En sonunda da parti yöneticileri.

Konunun uzmanlarından biri Yaşar Usluer. Öyle yorumlar yazıyor ki, eskimeleri mümkün değil. Buyrun bunlardan biri daha: