Anayasa İhlali'ne devam
Bu aralar en gözde tartışmacı Mehmet Tezkan. KHK ile MİT'in Cumhurbaşkanı'na bağlanması konusunda "Anayasa ihlali yapıldı" diyebildi. Bu yoruma aynen katıldım. Çünkü 2019'un ortasına kadar hukuken MİT...
Bu aralar en gözde tartışmacı Mehmet Tezkan. KHK ile MİT'in Cumhurbaşkanı'na bağlanması konusunda "Anayasa ihlali yapıldı" diyebildi. Bu yoruma aynen katıldım. Çünkü 2019'un ortasına kadar hukuken MİT Başbakan'a bağlıdır. İcranın başı özelliği devam eden Binali Yıldırım'ın yasal süresi o tarihte dolacak. Anlayacağınız "hukuk mu guguk mu?" denen konuma geldik. Erdoğan'ın "Ben yaptım oldu" mantığının uygulandığı dönemdeyiz. Bütün bunlara eski Adalet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın ekledikleri ise trajikomik; "Uygulama öne alındı". Hükümet sözcüsünün yorumuna şaşırmamak mümkün mü? Bozdağ'ın "öne almaları", "geriye çekmeleri" de mümkün kılar. Bir bakarsınız geçmişe dönük -makable şamil- idam cezalarına tanık oluruz. Şu "milletvekillerine özel mahkeme" durumu da skandal ötesi. Bunda da bir değil iki kere "anayasa ihlali" var. Meclis devre dışı. Ülke KHK'larla yönetiliyor, kimsenin umurunda değil!***BilgisizlikCNNTURK'ün Ne Oluyor'undaki Av. Pınar Hacıbektaşoğlu'nu da şaşkınlıkla seyrettim. KADEM'in kurucusu olan bu hanımefendinin hukuk bilgisini bilmiyorum. Ancak anlamadığı konularda ahkâm kesmesi inanılmaz. MİT'in Cumhurbaşkanı'na bağlanmasını savunurken öyle laflar etti ki değerlendirmede zorluk çektim. Mesela İngiliz Gizli Servisi'nden bahsediyor. MI-5'i, M-15 yaptı. MI-6'dan M-16 diye söz etti. Anlaşılan istihbarat bölümlerini silahlarla karıştırdı. Pınar Hanım'a önerim, biraz istihbari kitaplar okuması. Böylece kendisine güldürmemiş olur.Aynı tartışmada bir başka avukat Uğur Poyraz'ın şu sözlerini ise kayda geçmek için buraya alıyorum:"Adalet Sarayı adıyla AVM yapıyoruz. Çünkü içinde adalet yok. Adaletle birlikte ülke çöküyor. Örneğin ihale kanunu çıkarttık, tam 65 kez değiştirdik."***TFF'nin kader maçıBugün Ukrayna ile oynuyoruz. Sıradan bir müsabaka değil. Eğer yenilmezsek Moskova'daki finaller için ümidimiz sürecek. Hele bir galibiyet, yolu kısaltır. Ancak yenilgi halinde havlu atarız.Deplasmanda ve en az 40 bin Ukraynalının dolduracağı stattan galibiyet çıkarmak "zorötesi".Seçilen kadroya bakınca genelde "Fatih Terim eskilerini" görüyoruz. Emre Belözoğlu'nun yeniden çağrılışı, istifa etmiş F-16 pilotlarını tekrar göreve döndürmek gibi bir şey. Yine Emre'nin en az 60 dakika sahayı parselleyeceğine eminim. Arda Turan'ın durumu biraz daha farklı. Belözoğlu hiç olmazsa Başakşehir'de oynuyor. Arda, Barcelona formasını sadece antrenmanda giyebiliyor. Yedek soyundurulduğu tek tük maçlarda da oyuna alınmadı. Bugün en çok merak ettiğim konu, onun durumu. İtiraf etmem gerekirse Bilal Meşe'ye yaptığı terbiyesizlikten sonra Arda'ya sempati duymaz hale geldim. Yanlış anlaşılmasın, millî formayı taşıdığı sürece başarılı olmasını hep isterim.Sadece aptallar!Lucescu'nun pozisyonuna gelince, üç bilinmeyenli denklem. Her ne kadar Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun ayarlamasıyla "orta yaş sınıfı"na çekilse de tevellüdü 73. Benden bile büyük! Rumen kadroyu açıklarken bir büyük hata yaptı; "Kampta görüşürüz". Oğuzhan Özyakup'u kadroya almadı. Aradan iki gün geçtikten sonra davet etti. Belli ki babalar tarafından uyarıldı. Araya ünlü sözlerinden birini eklemeyi de unutmadı; "Sadece aptallar fikrini değiştirmez". Böylece Türkiye'de çalıştığı yıllarda sarf ettiği "atlar ve köpekler" benzetmesine yakışan bir ek yapmış oldu.Lucescu'nun elinde tek avantaj var. Ukrayna futbol ve futbolcusunu iyi tanıyor. S. Donetsk yılları bu tecrübeyi kazandırdı. Eğer kaybederse söyleyeceklerini şimdiden yazalım; "En fazla dört Türk futbolcusunun yer aldığı takımlardan oluşan bir ligden bu kadar".Sonrasını ise tespihli TFF Başkanı düşünecek. Her sonuçta koltuğu kaptırmama savaşına devam edecek. Demirören Jr.'un bütün yatırlara gittiğini tahmin edebiliyoruz. Kimine çaput, kimine gelin teli bağladığı kesin. İşi erenlere kaldı.Güven Taner'in 90'A programında söylediği gibi "Bu federasyonda ilkesizlik var". Taner'in söylediklerinin sonuna bir cümle eklemek istiyorum; "Tepeden tırnağa". "Ak mı kara mı"yı ise bu gece öğreneceğiz.