Arkadaşım Zeki Müren
Bizim dostluğumuz, sağlık sorunları yaşamaya başladığı dönemde güçlendi. Devamlı aradığı günler ise Sadettin Tantan'ın İstanbul'u tek başına hizaya getirdiği yıllardı. Zeki...
Bizim dostluğumuz, sağlık sorunları yaşamaya başladığı dönemde güçlendi. Devamlı aradığı günler ise Sadettin Tantan'ın İstanbul'u tek başına hizaya getirdiği yıllardı. Zeki Müren'in viskiye tutkusu vardı. 12 yıllıklar tercihi idi. İçlerinden özellikle bir markayı bulabildiği zaman mutluydu. Ne zamanki Tantan, Celal Çapa'yı 2 şişe viskiyle gözaltına aldı Paşa'da panik başladı. Bir gün "Büyük sorunum var" diyerek söze girdi. Kalbindeki rahatsızlıktan bahsedeceğini zannettim. Onu ileride alıp götürecek hastalıkların umurunda bile olmadığını fark ettim. Tantan'dan korktuğu için viski bulunduramadığından dem vurdu. Ben ise Frankfurt öncelikli, sıkça yurt dışına gidiyordum. Eksport rakıdan başka da alkol almıyordum. Epey de viski stokum vardı. Gazeteden şoför arkadaşım Sabahattin'i buldum. Gönderdim. 6 şişeyle geldi. "Ötekileri de bir dahakine taşırım" dedi. Sanat Güneşi'nin yüzü gülücüklere büründü. Hemen bir kalem buldu. Şişelerin üstüne şunları yazmamı istedi; "Bu içki gazeteci Burhan Ayeri tarafından hediye edilmiştir". İki tanesine yazdım. Turgut Özal iş başına geçtikten sonra, ne içki ne döviz yasağı kaldı. Çok sonraları sıkıntı yaşadığı konuyla ilgili bilgi verdi:
"Sizin -sen demezdi- şişeleri hiç atmadım. Temin ettiğim viskileri bunlara doldurdum. Uzun süre böyle idare ettim".
İtirafları
Zeki Müren kadar vefalı birini tanımadım. Doğum günüm başta, benim için önemli tüm tarihleri hiç unutmadı. Telefonla arar, çiçek yollardı. Bunun nedeni çok basitti; "Hayatta çok fazla kişiden kazık yemişti". Birisine tam anlamıyla güvenmişse onu asla kaybetmek istemezdi. Ona özel hayatıyla ilgili tek soru dahi sormadım. Bazen sevgililerinden kendi bahsederdi. Ajda Pekkan'a bambaşka tutkusu vardı. "Karıcığım" derdi. Merhum Nigar Uluerer'e "Ulusüthaneler" lakabını o takmıştı. Ona şöyle dediğine tanık oldum "Kız, Cumartesi akşamı Efes nasıldı? İyiydi değil mi?" Halen hayatta oldukları için adlarını veremeyeceğim iki ünlü ses sanatçısıyla ilgili maceralarını tekrar tekrar dinledim. Böbürlenerek anlatırdı.