Beyaz Sahip emir verdi; 'Buraya gel'
Çocukluğumuzda bize hep Amerikan süvarilerini alkışlattılar. Tam Kızılderililer kaleyi ele geçirirken hücum borusu başlardı. Yazlık-kışlık fark etmez bütün sinema izleyicisi ayağa fırlar ve...
Çocukluğumuzda bize hep Amerikan süvarilerini alkışlattılar. Tam Kızılderililer kaleyi ele geçirirken hücum borusu başlardı. Yazlık-kışlık fark etmez bütün sinema izleyicisi ayağa fırlar ve avuçları patlayana kadar tezahürat yapardı. Bu konuda "Yippii" diye bağıranlar bile olurdu. Çizgi kahramanlar ve filmlerle beynimizi yıkadılar. Böylece "Türkiye neresi, Kore neresi" demedik. ABD'nin yanında savaşlara katıldık.Dünyanın ilk patronu İngiltere yönetiminde de durum farksızdı. Avustralya'ya çıktıklarında ilk işleri, tapu sahibi Aborjinleri jenoside uğratmak oldu. Bu ülke ve Yeni Zelanda dahil pek çok ülkenin bayrağında İngiltere'ninki de taşınır. En çok bozulduğum "İngiliz Genel Valileri" Güneş Batmayan İmparatorluğun temsilcileridirler. Köleleştirdikleri insanların ağzıyla "Büyük Sahip" bunlardır.Eskiden İngiltere'ye gittiğimde üç giriş vardı. İngilizler, koloniler, diğerleri. Şimdilerde girişler ikiye indi. İngiltere ve ötekiler. Eski kolonilerini bile yok farz ettiler. Çünkü Beyaz Sahip'in sözünü dinleme düzeni yıkıldı.Yeni patronİngiltere küçüldükçe tacını kaybetti. Burada ABD'yi görüyoruz. Bu işlem Birinci Dünya Savaşı ile başladı. İkincisinde hızlandı. Demir Perde ile mücadele bahanesiyle tamamlandı.Trump'ın Emir bin Sani'yi Washington DC'ye çağırışı son örnek. Bakın bu psikopat ne diyor; "Buraya gel de sorunlarını çözelim"! Sanki o sorunları çıkaran kendisi değilmiş gibi. Üç gün önceye kadar Katar'ın etrafında "paçalı horoz" gibi dolaşan kimdi? Emir, D. Trump'ın kölesi mi? Gel diyecek, gelecek. Git diyecek, gidecek. Tezgahı yerinde hazırla, sonra "müşfik beyaz adam" numarasına yat. Bunu yutan kaldı mı? Sadece dümeni olanlar, destek veriyor. Biliniyor ki Tahran ana hedefi. İran'a hazırlanan komployu kimse yemiyor. Bu saatten sonra da Amerikan süvarilerini alkışlamak gibi niyetimiz olamaz. Eski çamlar bardak.Bu arada fiilen uygulanmakta olan durum, Meclis tarafından yasallaştırıldı. Katar'daki askeri üssümüze onay verildi. Çepçevre ambargocularla kuşatılmış Emirlik'te ne yapabiliriz. Amaç sadece "destek bayrağı" dalgalandırmak ise tamamdır. Kaldı ki bu insanları kime karşı koruyacağız?Malatya'daki koruma kalkanını unutmadık. Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi'nin sınırlarımıza yapıştırılması bir başka üzüntü değil miydi? Katar da dileriz ötekilere benzemez. Ayrıca dönmek zorunda kalırsak, aradaki mesafe çok fazla.***Video dahil mi?Fenerbahçe'nin Valbuena için gerekli anlaşmayı tamamladığı görülüyor. Para azdı ya da çoktu konusuna girmeyeceğim. Ancak büyük problem olacak bir konuda uyarmak istiyorum. Valbuena'nın dillere destan olan videosu ne yapılacak? Bu konu bilindiği gibi Fransa Millî Takımını bile karıştırmıştı. Bunu deşifre edenler kadro dışı bırakıldılar. Sizce Fransa'ya göre daha tutucu olan Türkiye'de bu konu görmezden gelinir mi? Rakip tribünden gelecek protestoları şimdiden fark ediyorum. Her şeye rağmen karar Fenerbahçe yönetiminin.***Moralleri bozukNTV Spor'un "Kırmızı Çizgi"sini kaçırmam. Gerekçem belli, sadece sporla yani futbolla kalmıyorlar. TSM yorumu yaparken bile ana tema bu. TRT Spor'da Tanju Çolak'ın Ali Serdar Çelikler ve Mehmet Ayan'a saldırısını izledikten sonra zaten kaçıramazdım. Üçlü onu hiç konu yapmadı ama havaları kaçmıştı. Asıl Bilal Meşe'ye saldırıdan etkilendekilerini ifade ettiler.Çelikler "Arkadaşının ağzına silah sokanlardan oluşan Millî Takımı artık tutmuyorum" deyişinde haklılık vardı. Bir yerde Beşiktaş'a Westham'ın geri yolladığı Gökhan Töre'yi ne yapacaksınız sorusuydu.Abbas yolcuYılların spor muhabiri Vedat Danacı'nın sözleri gündeme oturdu. Arda Turan'ın Bilal Meşe'ye attığı yumruğu karşılayan Danacı, "Elini tutarken kolum ağrıdı" dedi. Anlayın "şiddeti". Bu ne hırs, bu nasıl kin? Bereket Danacı güçlü kuvvetli. Ya engellemeseydi. Spor kamuoyu Danacı'yı Volkan Demirel'den iyi hatırlar. Fenerbahçe kaptanının "Seni yatağından aldırırım" diye tehdit ettiği kişi.Bu arada Meşe ile röportaj yapan kuruluşlar arasında Katalanlar ilk sırada; Arda'nın Barcelona'daki bileti çok yakında kesilir. Bu falcılık değil. Zaten Barka'nın taraftar anketinden "Arda, en istenmeyen futbolcu" olarak çıktı. Ders alır mı? Sanmıyorum!...ÖZEL NOT: MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı'yı Meclis'teki konuşmasından dolayı kutluyorum. Arda olayını ve buna zemin hazırlayanları güzel deşifre etti. Millî Takım formalarının rezilliğine değinişi de mükemmeldi. Keşke çizimleri kimin kızının yaptığını da söyleseydi.