Bunlar mı FETÖ'cü
Necati Doğru ile bir yıl çalıştım. Metin Yılmaz'la daha uzun süre. Haklarında FETÖ'cülükten dava açıldığını duyunca, şaşırdım. Bunlar ne zaman dönüş yaptılar?...
Necati Doğru ile bir yıl çalıştım. Metin Yılmaz'la daha uzun süre. Haklarında FETÖ'cülükten dava açıldığını duyunca, şaşırdım. Bunlar ne zaman dönüş yaptılar? Hayret ettiğim diğer konu Uğur Dündar için takipsizlik kararı verilmesi. Oysa fırsat bu fırsat deyip Yılmaz Özdil'le birlikte aynı iddianameye dâhil edilebilirlerdi. Peki bu kadar süre geçtikten sonra bu dava nereden çıktı demiyor musunuz?
Sade vatandaş mantığıyla olayı yorumlamak istiyorum. Doğan Grubu'nu hükûmet kredisiyle satın aldıklarında "işlem tamam" demişlerdi. Çak-çaklar kamu önünde yapıldı. Ancak hesapların tutmadığı kısa sürede ortaya çıktı. Yaptığım gözlemlerden çıkardığım sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum. Gazete aldığım yerde başta amiral gemisi! olmak üzere yani Demirören yayınlarının satılamadığını görmekteyim. Alanlar da bir büyüğümün itirafıyla "vefat ilanlarına bakıyorlar." Ya da astroloji falı meraklıları. Tam burada bir uyarıda bulunmak istiyorum. Haftanın birkaç günü bu köşeye yer verilmemesi ciddiyetle bağdaşmıyor.
Satışı artan
Yandaşların kaybettiği okuyucunun büyük bölümü Sözcü almaya başladılar. Bunu dağıtım şirketinin rakamlarından da anlamak mümkün. İşte bu değişim hedef tutmayınca başladı. Daha önce başlatılan ve derin dondurucuya kaldırılan taktik yeniden uygulanıyor.
Burak Akbay'ı iki yalancı şahitle yurt dışında yaşamaya zorlayanlar çemberi genişlettiler. Amaçları belli. Ancak seçtikleri hedefler yanlış. Tekrarlıyorum ne Metin Yılmaz ne Necati Doğru ve ne de Emin Çölaşan FETÖ'cü. Neticede hiçbir şey çıkmaz. Sözcü, muhalefet görevini daha hızlı sürdürmeye devam edecektir. Bunun bazı kafalara çakılmasını diliyorum. "Hak, hukuk, adalet" bir gün herkese lazım olacaktır...
Aynı kampanyanın ayağı