"Eller kalkacak, kaldır!"
İsmet Yılmaz'ın bir taksi durağında yaptığı konuşmayı izlemişsinizdir. "Kimse kaygılanmasın. Bize güvenin. Öğrencileri yarış atı olmaktan kurtaracağız" dedi. Sayın Bakan...
İsmet Yılmaz'ın bir taksi durağında yaptığı konuşmayı izlemişsinizdir. "Kimse kaygılanmasın. Bize güvenin. Öğrencileri yarış atı olmaktan kurtaracağız" dedi. Sayın Bakan, Cumhurbaşkanı'nın "sözlü emri"ni almadan önce neredeydi? Herhalde Sadettin Kaynak'ın ölümsüz eseri "Bir bahar akşamı rastladım size"yi dinlemekle meşguldü. Şair Edip Baksı'nın sözleri olan "Daha önceleri neredeydiniz?" dizelerini neden sonra değerlendirmeye başladı.
Millî Eğitim Bakanlığı'ndaki uygulama ortada. Her 1.5 yılda bir, koltukta yeni isim görüyoruz. Eski tabirle "Zorunlu Şark Hizmeti yeri ". Zaten, çok önemli değişiklikler yapılacağı zaman ilk defa Erdoğan'ın ağzından duyuyoruz. Sonra Eğitim Bakanı Yılmaz da çıkıyor "Kafalarınızda en ufacık sorun dahi olmasın" diyebiliyor. Ardından devam ediyor; "İnşallah bu TEOG'un kaldırılması daha iyi olacaktır". Kusura bakmasın ama Sayın İsmet Yılmaz'ın yaptığı "hık deyicilik". Makamı temsil görevi dışında, hiç bir etkinliğini fark eden var mı? Müfredattaki Atatürk budamalarını bile Daire Başkanı'na bıraktığına göre...
Mustafa Dolu'yu hatırladık
Son gelişme 16 yıl aynı gazetede çalıştığım bir arkadaşımı hatırlattı. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü idi, medyada görevli herkes tanır; Mustafa Dolu. İyi eğitimli olmasının yanı sıra tam bir "Anadolu insanı". Özü sözü bir. CHP'nin Beyoğlu Belediye Başkanı adayı bile oldu. Kazandı da. Meşhur öyküdür, sayımın tamamlanmasına 6 bin oy kalmıştı. Tam 4 bin 500 reyle öndeydi. "Trafoya kedi girdi" ve elektrikler kesildi. Tebrikleri kabul ederken, kendisine "Seçimi kaybettin" haberi iletildi.