En önemli mesele yansız olabilmek...
Haber kanalları başta, radyolara varıncaya kadar taraflılıklar ortaya konulmaya başlandı. Düşünün grafik ekiplerinden ses mühendislerine kadar "aynı takımın oyuncuları." Hatta "kamu yararına" denilen...
Haber kanalları başta, radyolara varıncaya kadar taraflılıklar ortaya konulmaya başlandı. Düşünün grafik ekiplerinden ses mühendislerine kadar "aynı takımın oyuncuları." Hatta "kamu yararına" denilen tanıtımlarda dahi bu organizasyonu görüyorsunuz.
Güzel düşünce ama "sıfır atık"ta rol alan ünlülere bakıyorsunuz tanıdık isimler. "Klarnetçi çocuk", Serkan Çağrı'dan Dombrayı yürütüp seçim şarkısı yapan Uğur Işılak'a kadar hep aşina yüzler. Ne diyelim "Koruyup kollananlar" bağlılıklarının karşılığını görüyorlar. Araya yanlışlıkla bir muhalif sanatçı karışsa, inanın şaşıracağız.
Dikkat edin şu ana kadar Ak Parti reklamlarından söz etmedim. Hani şu Şinanay'daki gibi "Simitçi, kahveci, gazozcu" nakaratına itfaiyeci, çöpçü gibi meslekler eklemedim. Nasılsa bunlar ve tüm araç, ekipmanlar partili belediyeden.
Ölçüsü yok
En alt kademeden, en tepeye kadar ne kadar devlet büyüğümüz varsa "ceee" deseler tüm ekranlar canlı yayına geçiyor. İnanmayan elindeki kumanda aleti ile en küçük numaradan, en yukarıya kadar deneme yapabilir.
Hepsi "sahibinin sesi" blokundalar. Bu da yetmiyor. Akışı müzik kanallarının haberlerinde de yakalıyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la giriliyor, Hazine ve Maliye Bakanı'na geliniyor. Daha sonra tüm bakanların icraatlarını dinliyorsunuz.