Futbolumuzda ışıklı gece

Monaco'daki kura çekimi öncesi muhabbete başladık. Porlan ve Kaka gibi bir zamanların ünlü futbolcularının görevli olduklarını farkedince anılar tazelenmeye başladı. Hemen aklıma Celal  Doğan geldi. Onun Gaziantepspor Başkanlığında Brezilya'dan genç bir futbolcu teklif edilmişti. O da "Bir çocuğa 1 milyon dolar vermem" diyerek reddetmişti. Bizim istemediğimiz Kaka, şöhreti yakalamak için fazla beklemedi. Avrupa'nın tozunu attı. Doğan'ın ödemediği rakamın 25-30 katına transferler yaptı.

Sanki radyo

Kura saati yaklaştıkça tüm spor kanallarını taramaya başladım. TRT'den BeIN Sports'a hepsinin de monitörden izlediklerini anladım. Peki nereye bakıyorlardı?.. Küçük bir taramayla Eurosports'u yakaladım. Oraya çakıldım. Bir sürpriz de aSpor'un başarılı  ismi Uğur Karakullukçu'nun sesini tanımamdı. Kesinlikle söylüyorum bu yetenekli isim futboldan çok iyi anlıyor. Geleceği de iyi okuyor. Tıpkı Uğur Meleke, Mehmet Demirkol ve artık olgunluk çağını yaşayan Ömer Üründül gibi.

Önemli bir konuya daha değineceğim. Ekranlarda öyle tipler görüyorum ki ağzım açık kalıyor. Öncelikle bana kızmamalarını söyleyip bunları sadece dar alanda kullanmalarını öneriyorum. Mesela TRT Spor'daki Ferudun Niğdelioğlu. O eski foto muhabirine Arsenal'den beş adam say desek başarabilir mi? Kusura bakmasınlar, Şampiyonlar Ligi grup belirlemelerinde orada ne işi vardı. Bereket Evren Turhan yanındaydı da peşine takılıp vaziyeti idare etti.

Tam isabet

Turgay Demir de dolulardan değil. Onun da sadece Beşiktaş ile ilgili işlerde görevlendirilmesinden yanayım. Demir, dünya futbolu hakkında gerekli donanımı olmayanlardan. Bir Ali H. Baransel olması ise bu saatten sonra mümkün değil.