Hep aynı kafalar
Ben "Korkak futbola hayır" diye yazdım. Hıncal Uluç Büyüğüm "Korkaklığın matematiği" diye onay verdi. Ortak yanımız aynı hedefte birleşmişti. "Şenol Güneş'in o kafa'sının...
Ben "Korkak futbola hayır" diye yazdım. Hıncal Uluç Büyüğüm "Korkaklığın matematiği" diye onay verdi. Ortak yanımız aynı hedefte birleşmişti. "Şenol Güneş'in o kafa'sının değişmediğini Göztepe-Beşiktaş maçında bir kez daha gördük". Ne zaman ki oyuna bir hücumcu yerine yine Necip'i aldı "Pes" dedim. Aynı anda telefonum çaldı. Meslektaşım Erkan Yiğit'in öfkeli sesini duydum; "Bu adam iflah olmaz". Demek ki, herkes aynı düşüncede. Şenol Güneş'i Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a tedaviye götürsek yine faydası olmayacak. Çünkü Beşiktaş Teknik Direktörü sabit fikirli. Saplantısından kurtulabilmesi için hiç bir çare yok. Bu yüzden Türkiye'nin en önemli psikiyatrı Prof. Dr. Tarhan bile onu tedavi edemez. Dilerim, bu kafayla Kartal'ın başına daha fazla dert açmaz.Madem futbolla girdik, devam edelim. Daha doğrusu hakemlerle. Ne olacak bu "FİFA kokartlı hakemlerimizin hali". Dışarıda mükemmel yönetim gösteriyorlar. Sıra Türkiye'ye geldi mi, rezalet. Liderleri de Cüneyt Çakır. Her maç hata üstüne hata!***Asıl gündemNe TEOG'un saçma sapan alternatifleri, ne Melih Gökçek'in koltuğuna yapılan atama önemli. Varsa yoksa Aykut Kocaman'ın durumu. Spor kanal ve programlarının ilk maddesi de bu konu. Politik ağırlıklı haberler arasında da baştacı.Adları Kanaryasever'lilikle özdeşleşmiş isimler şişmiş vaziyette. Örneğin a Spor'un Emre Bol'u. Osmanlıspor maçı sonrası ortaya çıktı ve "Kocaman'ın durumunu bu gece çözerim". Günler geçti, bırakın çözmeyi ortada kördüğüm olmuş bir yumak duruyor. Pek çok sallamacı da aynı durumda. Şu anda en doğru lafı eden sadece Serdar Ali Çelikler kalmakta. Ne demişti hatırlayalım; "Aykut Kocaman kalır. Çünkü o Nisan ayına kadar Aziz Yıldırım'ın kum torbası olur. Eğer gönderilirse hedefte tek başına Yıldırım kalır".Bakalım kim haklı çıkacak? "Kocaman gider" diyenler mi, yoksa tek başına "Kalır"ı savunan Çelikler mi? Herkes merak içinde. Tam burada Fenerbahçe'deki başarısızlığın sebebini arayanlara bir hatırlatma yapmak istiyorum. Ömer Üründül ne demişti; "Güçsüz futbolcularla bu kadar". Bu teşhisin son örneklerini yine gördük. Sarı-Lacivertli ekipte iki futbolcu daha sakatlandı. Hem de kas yırtılması var. Bu tip arızaların en önemli nedeni, iyi çalışmamaktır. Demek ki, Fenerbahçe önceliği iyi kondüsyoner bulmaya vermeli.***Ülke değil, tımarhaneDEAŞ'ın Amerika'da eylem yapmasına gerek olduğunu sanmıyorum. Hafta geçmiyor ki, bir psikopat ortaya çıkmasın. Bu defa da Teksas'ın küçük kasabası Sunderland Springs'te yeni katliama tanık olundu. Yine onlarca ölü ve yaralı. Bunun ana sebeplerinden biri "Silahlanma serbestisi". Bunu engelleyecek hiç bir güç yok. Parlamentodaki en kuvvetli grup "Silahlanma Lobisi". İsrail'inki dahi ondan sonra geliyor.Bizim açımızdan endişe verici olan, yavaş yavaş aynı yola girmemiz. Oğlunu böylesi bir olayda kaybeden Nazire Dedeman'ın kurduğu Umut Vakfı'nın çabası da sonuçsuz kalmakta. Dedik ya kimilerinin para hırsı, ortalığı cinayet makineleri ile doldurmakta.Aklıma takılan diğer konu televizyonlarımızın Teksas'taki olayı aktarış biçimi. Kimi Washington DC'den, kimi New York'tan bilgi almakta. Başta Serdar Cebe olmak üzere hepsi ümitsiz vakalar. Geçmişe bakınca, merhum Turan Yavuz'a rahmet okuyorum. Medyamızın Amerika'daki en başarılı temsilcisiydi.***Birikmiş müzik notlarıTRT Nağme'de Talat Er'in konuğu Mehmet Özkaya idi. Besteci-Yorumcu ve Şef Özkaya'yı beğenirim. Her şeyden önce bir müzik savaşçısıdır. Çalıştırdığı korolar arasında minikler ve gençlerinkiler olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Her CD çalışmasında bir Yaşar Güvenir bestesi bulunması vefasının örneğidir. Bu arada Güvenir'in "Sensiz Saadet" isimli bestesinin Zeki Müren tarafından icra edilişi de konuşuldu. Kürdili Hicazkar bestenin hemen herkes de ayrı bir anısı mutlaka vardır.Mehmet Özkaya yakın zamanda Azerbaycan'da konser verdi. Beğeni kazandı. Bu kardeş ülkenin bestelerine verdiği değerle, bunu çoktan haketti.***MEŞK-İ MUHABBET: Linet'i TRT Müzik'te izlemekle mutlu olduk. Yüksek Performans ona ayrılmıştı. Ortalığı yıktı geçti. Her canlı yayın için değerlendirmem aynı; "Havası bambaşka".***O SES TÜRKİYE Yarışması'nın en önemli izleme payı, Athena Gökhan'a -Özoğuz- ait. İzleyiciyi hem ses hem gülmece unsuruyla kendine bağladı. Son elemelerde de herkesin sevgilisiydi.