İzmir, güzel mi yoksa gâvur mu?

Siyasilerimizin üslubu her gün daha fazla bozulmakta. Benzetmeler ve göndermeler müthiş. Devlet Bahçeli bu konuda başı çekenlerden. Kılıçdaroğlu'nu tehdidine bakın; "Kamyon farı görmüş tavşana dönersin." Her hâlde sözünü ettiği klasik bir araç ve direksiyonunda da kendisi var. Mutlaka bu eski model otonun kasetçalarından da Ferdi Tayfur'un sesi yükseliyordur.

MHP Genel Başkanı'na sormak istiyorum; "Yakın zamana kadar Erdoğan'a ağzına geleni söyleyen kimdi?" Hatta seçim meydanlarında "idam ipi" fırlatan kimdi?

"Köprü altı cam cam" muhabbeti sadece Bahçeli-Kılıçdaroğlu arasında değil. Kimileri de koca bir şehirle fetişizm yapabiliyor. Mesela Denizlili Nihat Zeybekci çıkıp "İzmir'i kim istemez, bölgenin en güzel kızı" diyebiliyor.

Bunu duyduğum an aklıma limon fıkrası geldi. Hani Anadolu'nun ücra bir köşesinden "En güzel kıza yeni göçmüş vatandaşın seyyar satıcılığa başlamasını anlatan öykü..." "Cebindeki son parasıyla bir sandık limon alıp satmaya çalışır. Gariban -çaya çorbaya- diye bağırmakta. Günlerden de ramazan. Potansiyel alıcılar uzaktan bakıp geçiyor. Siftah yok. Adamcağız niyetli. Birkaçını satsam da bari pide alsam diye düşünüyor.

İftar ezanı okundu okunacak. Birisi yaklaşıyor. Limonu eline alıp tekrar bırakıyor. Bu arada 'erkek, dişi değil diyor.' Bizimki hışımla fırlayıp şahsın gırtlağına yapışıyor 'ulan sıkcan mı, yoksa yatcan mı?' diye bağırıyor."

Tartışma