Kedileri boş ver ya yollara atılan oy pusulaları?

Anadolu'da bir laf vardır; "Toydan sonra nârâ". Referandum sonrası tartışmalarının da faydası olduğuna inanıyorum. Anlı şanlı ve de hükümet destekli araştırmacı İbrahim Uslu yayılan kokulara rağmen "yolsuzluk örneği verin" diyebiliyor. Bu zat hafıza kaybına mı uğradı? Beyoğlu Belediye Başkanlığının sayılacak 6 bin oyu kalmış ve 4 bin 600 farkla önde giden Mustafa Dolu'dan alındığını unuttu mu? "Kedi marifetiyle" Misbah Demircan'ın koltuğa oturtuluşunu hatırlamadı diyelim. Peki Beylikdüzü ve Sarıyer'deki inşaat alanlarında yakılmış oy pusulalarını da mı fark etmedi? Bunlar sadece İstanbul'dan bir kaç örnek. İşlerine geldi mi, kavşaktaki ışığı değiştirebiliyorlar.Aynı gün, aynı konudaki iki başvuruya ayrı karar vermeye ne diyecek? Güroymak'ta HDP kazandı diye seçimi iptal eden aynı heyet değil mi? Bu defa 2.5 milyonun üstündeki tercihi nasıl görmezden gelirler? Merhum Demirel'in lafıyla "Tuz kokarsa, asıl felakettir" dönemine mi geçtik? Bir başka konuya da değinmek istiyorum. Cumhuriyet gazetesi ile ilgili iddianame kabul edildi. Tamam. Mahkemenin duruşma tarihine dikkatinizi çekmek istiyorum; 24 Temmuz. Bilmeyenler için yazayım "Dünya Basın Özgürlüğü Günü." Birileri çıksın bu ilginç tesadüfü(!) açıklasın. Diğer günler torbaya mı girdi? Özel bir ekip bu işlerle mi görevli? İnşallah 24 Temmuz tahliye günü olur da, fazladan üç ay daha cezaevinde kalmalarına değer.Meclis'te başladıReferandumdaki yasa dışılık daha Meclis'teki oylamada başlamıştı. Kapalı oylama açık yapılmıştı. Kimi bakanlar dahi ispatlı-delilli poz verdiler. Aleni suç işlediler. Sonuç ne oldu? O da futbol deyimiyle "0-0 berabere". YSK'ya yapılan itirazların sonu da aynı olacak. Çünkü, hakem heyeti daha penaltıyı çalmadan santrayı gösteriyor.Yine İbrahim Uslu'ya geleceğim. Hayırcılara -en başta CHP'ye- "Be hey mübarekler" diyecek kadar sinirliydi. Yılları yılı izlediğimiz sakin halini göremedik. Kuruluşunun referandum tahminindeki üç puanlık sapmayı "küçük oran" olarak niteledi. Yahu birin biraz üstüyle ülke yönetimi değişti. Uslu'nun kendi yakıştırmasıyla "GSMH'nin yüzde 60'nın üstündekini elde eden iller"den çıkan hayırlar aslında sağcılarınmış. Ama "değişiklik refleksi geliştirmişler". Bunu anlayan birileri varsa bizi de aydınlatsın.En büyük krizNe Oluyor'daki tartışma iki yeni yıldız ortaya çıkardı. Elif Dördüncü Aydemir'e göre bu referandum "Muhafazakâr Hayırcı Misafir Seçmen" tipini yarattı. MHP'de ise yönetim kontrolü tam anlamıyla kaybetti. Parti içi muhalefet ön plana çıktı. Aydemir'e göre Türkiye'nin yüzde 49'u artık bir lider arayışında. Yrd. Doç. Dr. Güven Öztan'a göre "Bu referandumda tarihin en büyük siyasi, demokratik ve hukuk devleti krizi yaşandı". Galiba, her şeyin özeti Öztan'ın bu sözlerinde.