"Kükreyen Fare" Diplomasisi
Sinema tarihinin en önemli aktörlerinden biri Peter Sellers'tir. Oyunculuk döneminde rol aldığı özellikle bir başyapıt vardır; Kükreyen Fare. Sellers, bu filmde üç ayrı rolü aynı başarıyla...
Sinema tarihinin en önemli aktörlerinden biri Peter Sellers'tir. Oyunculuk döneminde rol aldığı özellikle bir başyapıt vardır; Kükreyen Fare. Sellers, bu filmde üç ayrı rolü aynı başarıyla canlandırmıştı. Konusu da hayli ilginçti. Avrupa'nın minik bir ülkesi Amerika'ya savaş ilan eder. İçlerinden bir grup ABD'ye sızıp, nükleer santrali ele geçirirler. Sonuçta, uzun pazarlıklarla Amerikan yönetimini teslim olmaya mecbur bırakırlar.
Bunu niye yazdım, siz sormadan anlatayım. Takip ettiğiniz gibi, bazı bakanlık temsilcilerinden oluşan dokuz kişilik Türk heyeti Washington'a yollandı. Başlarına da alelacele seçilen, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal getirildi. Temasların sonucuna baktığımızda en somut açıklama ABD Dışişleri Sözcüsü'nden geldi; "Görüşmeler yapılabiliyorsa, hâlâ umut var demektir".
Bunu daha iyi çözebilmek için Amerika'dan gelen bazı görüntülere dikkat etmek lazım. Bizim Dışişleri Bakan Yardımcısı Önal'ı karşılayan pazen elbiseli bir bayan memure. Böylesi bir protokol skandalı hiç yaşandı mı? Anlayın verilen önemi...
Zorlama
Amerikan yönetiminin niyeti baştan belli. İkili ilişkileri müttefikliğe sığmayan şekilde sürdürüyor. Daha önce de bu köşede madde madde yayınladığım isteklerine mecbur bırakma peşindeler. O listede öne alınanlar; Rahip Brunson ve Türkiye'deki temsilciliklerinde çalışan ve gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılması isteniyor. Bu mümkün mü?
Daha düne kadar "Eyy Trump, eyy Amerika" diye bağıranlar böylesi dönüş yapabilirler mi? Washington'un Kasım'da seçimleri varsa, bizimki de 29 Mart'ta...