Küme düşmeyi hak etmeyenler
Futbolda her dönem sonu içimi burukluk kaplar. "Bir VAR'mış bir yokmuş"un ilk sezonu ise bu duygulara tatsız ilaveler yaptım...
İzlediğim maçları değerlendirirken gerçekten haksızlığa uğrayan iki takım belirledim. İlki kesinlikle Trabzon. İkinci yarı başlayana kadar devamlı dövülen boksör gibiydi. Neyse ki sonradan toparlandı ve ön elemeli de olsa, UEFA'ya katılma hakkını elde etti. NYON'dan "Geçmiş yıllardan borcun var" emri gelmezse Avrupa'da boy gösterecek.
İçimi en çok acıtan da Erzurum. Bütün hataların bu kentin başına gelmesi tesadüf mü? En önemli maçlarının en kritik anlarında karşılarında iki renk çizgiyi buldular: kırmızı ve mavi.
Bu megakentin benim için özel yanları vardır. Askerlik arkadaşım Recep Birsin Özen'in valilik yılları. Bir de ağabeyimin Palandöken'deki Nükleer Topçu Taburu'nun komutanlığını yaptığı seneler.
Bunlara Demirel'li seçim gezilerini ekleyebilirim. Yer sofralarında neyi yiyeceğimizi Baba belirlerdi. O dönem başımıza Vedat Milor musallat olmadığından ağzımızın tadı vardı.
Bir de kayıp