Matruşka gibi örgüt
15 Temmuz Kalkışması'yla ilgili en derli toplu tartışma Tarafsız Bölge'de yapıldı. Bir tarafta, ne yaparsa yapsın Ak Parti savunucuları vardı. Karşılarında tek başına HDP'yi savunan Erol Katırcıoğlu...
15 Temmuz Kalkışması'yla ilgili en derli toplu tartışma Tarafsız Bölge'de yapıldı. Bir tarafta, ne yaparsa yapsın Ak Parti savunucuları vardı. Karşılarında tek başına HDP'yi savunan Erol Katırcıoğlu oturmuştu. Üçüncü grubu ise "Balyoz Mağduru" subaylar temsil etti. Görünen o ki, ilk seçimde eski askerleri siyasette göreceğiz. Emekli tümgeneral Semih Çetin içlerinde daha ön plana çıkanı. Mantık dokusu sağlam. İyi laf ediyor. Fenerbahçeliliği artılarından. Onun birkaç teşhisini buraya almak istiyorum:* TSK'nın en kalifiye subayları "Balyoz"la devre dışı bırakıldı, bitirildiler. Yerlerine FETÖ'cüler getirildi.* TSK'nın moral motivasyonu dibe vurdu. Kışlaların metropollerden taşınma işine öncelik verilmesi sonucu, eğitim bile yapılmıyor.* Terör örgütleri bu durumu fırsat görüp iyice iştahlandılar. Saldırılarına hız verdiler -bu konuyu gündeme getiren Ali Türksen'di-. Çok iddialı bir lafı da burada işittik "Bakalım Suriye'ye uçak kaldırabilecek miyiz?"...Her şeyin Şam politikamızı değiştirmekle kötüleştiğinde fikir birliği sağlandı. Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu "Yanlışlık varsa bir an önce dönülmeli" dedi. Türkiye'nin artık ezberlediği isim Ahmet Zeki Üçok'a göre bundan sonra suikastlara hazır olmalıyız. Hedefteki ilk ismin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım olması, çarpıcıydı. Üçok'a aynen katılıyorum. Örgütler "ses getirecek isimlerin" listesini çoktan yaptılar. Bundan hiç şüphem yok. Bence liste başındakilerin diğeri Cumhurbaşkanı Erdoğan. Ortalarda dolaşıp duruyor. Tam hedef. Sözü dinlenen birileri onu mutlaka uyarmalı. Bu noktada Yaşar Usluer'in FETÖ'cüleri benzetmesini hatırlıyorum; "Matruşka gibiler. Yıllarca öyle kadrolaşmışlar ki, üsttekini atsan alttaki çıkıyor". Tekrarlamakta fayda görüyorum "her zaman tedbirli olmakta yarar var". Hele 3. Köprü'nün açılışı ve 30 Ağustos yaklaşmışken. Bu noktada en büyük görevin Erdoğan'ın son skandala rağmen toz kondurmadığı Hakan Fidan'a düştüğünü unutmayalım. Cumhurbaşkanı TRT'de "İstihbarat yıpratılacak örgüt değildir" dedi. Erhan Çelik ve Yaşar Koç'un şu soruyu sorması boşuna beklendi: