Mısır Çarşısı'nı kaybetmeyelim
Mithat Perin'in Durum Dergisi'nde iken Mısır Çarşısı'nı gerçek anlamda tanıdım. Ücretimi aylık olarak değil sayı başı yani haftalık verirlerdi. Kuruluşun Müessese Müdürü emekli Albay...
Mithat Perin'in Durum Dergisi'nde iken Mısır Çarşısı'nı gerçek anlamda tanıdım. Ücretimi aylık olarak değil sayı başı yani haftalık verirlerdi. Kuruluşun Müessese Müdürü emekli Albay Saki Tezerdi idi. Saki Bey, bir dönemin Hürriyet'ine damga vuran Ergil Tezerdi'nin babası idi. Pen Otel yangınında eşiyle birlikte can verdiler. Bu faciayı hatırladıkça hüzünlenirim. İyi insanlardı. Allah rahmet eylesin.
Gelelim Mısır Çarşısı'na. Tanımam ilkokul döneminde babamla birlikte oldu. Ara sıra gidip alış-veriş yaptığımız bu yere Durum'dayken daha sık uğrar oldum. Cağaloğlu'ndaki Atasaray'dan çıkar hızla yukarıdan aşağıya inerdim. İlk durağım mutlaka Büyük Baklacıoğlu'ydu. Türkiye'de satılan bakliyatın en kalitelileri buradaydı. Erzincan'ın Koçbaşı nohudu, İspir'in fasülyesi, Kızıltepe'nin kırmızı mercimeğini hep bu dükkandan alırdım. Sahibi Rum, çalışanları Kastamonuluydu. Şarküterilerde Hollanda gravyerini, Ezine'nin çeşitli peynirlerini bulmak mümkündü. Tabii pastırma ve sucuklar da aynı şekilde. Balıkçılar ise dış kesimdeydi. Alış-veriş torbalarıyla bir taksiye atlar eve giderdim. Şöyle bir hesap ettim de tarihî mekana en son Orhan Ayhan ağabeyimle girmişim. Bir Ramazan günü beni aldı ve Kınalıada'daki yerinde iftara götürdü. Gerekli malzemeleri Mısır Çarşısı'ndan aldık. Sonra vapurla adaya geçtik. Değme aşçıya gıpta ettiren elleriyle muhteşem bir sofra hazırladı. Demek ki Mısır Çarşısı'na uğramayalı uzun yıllar olmuş. Bölgeye gidişim artık iki senede bir. O da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti seçimlerinde.
Milattan Önce gibi