Nerede hurma ormanları?
Bu aralar yürüyüş güzergâhımda hep ezilmiş dutlar görüyorum. Siyahı, beyazı ve pembesi... Bu ağaçların arasında güzel kokular da geliyor. Ihlamur ve iğdelerinki.
Trabzonluların daha şanslı olduklarını söyleyebilirim. Çünkü oraya özel sarı hurmalar yer yüzündeki hiç bir cinsine benzemez.
Bunlar benim çocukluğumun konsollarının değişmez süsüydü. Misafir odasına girişteki aynaların en tepesine asılırdı. Genelde işlemeli bir tülbende bağlanırdı. İki tane uzun tüy arasında Kaşıkçı Elması gibi dururdu. Aylar boyunca orada asılı dururlardı. İyice olgunlaşıp akana kadar.
İstanbul'da
Trabzon hurması için "dünyanın en yakışıklı ağacı" denir. Bir zamanlar İstanbul'un dört bir yanında bunlara rastlardınız. Size hâlâ el üstünde tutulan bir yer söyleyeceğim; "Cağaloğlu Yokuşundaki İran başkonsolosluğu." Sefaretin bahçesinde hayatlarını idame ettiren birkaç yaşlı ağaç için şanslılar demek mümkün.
Dalından koparıp yerseniz, değişik bir tadı vardır. Ataninemin kekre, zamanelerin hafif buruk dediği.