Paul Newman gibi Başkan...

Son lafı baştan yazacağım; "Bu ligde herkes herkesi yener". Önce bunu kabulleneceğiz. Sonra Fenerbahçe'nin Rize önünde aldığı ağır yenilgiyi konuşacağız. Sarı-Lacivertli taraftardan gelen tepkilere bakıyorum teknik ekibin başarısızlığı konusunda hemfikirler. Buna ilave olarak transfer yanlışlarını ekliyorlar.

Genel menajer yetkisi verilen Comolli'ye -komodin lakabı takıldı- kürek kürek bip atılıyor. Bunların içinde Frey'in transferi konusundaki dedikodular ilk sırada. Erzurum'un 900 bin avro verip almadığı bu futbolcuya Sarı-Lacivertliler nasıl oluyor da 2 milyon 700 bin avro ödeyebiliyor. Comolli'nin bu transfer için ısrarı ağır şekilde eleştiriliyor. Bu tip dedikoduların ardı arkası kesilmiyor. Sahi bu adamı kim bulup getirdi?

3-0'lık yenilgiden sonra özür üstüne özür dileyen Ali Koç'un Aziz Yıldırım'ı hezimete uğrattığı kongreyi hatırlayın. "Ali Koç başkan, Fenerbahçe şampiyon" diye bağıranlar arasında Ali Şen bile vardı. Ligin daha başında gelinen duruma bakın. "7 haftada 7 puan toplanabilince" tablo tam tersine dönüştü.

"Size çektirdiğimiz eziyetten dolayı hepinizden özür diliyorum. Mahcubum. Öyle veya böyle düzelecek" demekle kötü giden işleri düzeltmek mümkün mü?

En yakışıklı

Ünlü Amerikalı artist Paul Newman'ın gençliğini hatırlatan başkan Koç, üçkağıtları öğrenip bunlara tedbir alana kadar hasar daha da büyüyecek gibi. Tek doğrusu, "Ben inşaattan da, futboldan da anlarım" benzeri laflar etmemesi.