Sonun başlangıcı
Gece Görüşü'ndeki ahenk aniden bozuldu. Uzun süredir değneksiz köy tavrını sergileyen Abdülkadir Selvi'nin sigortalarının attığına tanık olduk. Aslında ilk patlayan Gürkan Hacır'dı. Ne zaman...
Gece Görüşü'ndeki ahenk aniden bozuldu. Uzun süredir değneksiz köy tavrını sergileyen Abdülkadir Selvi'nin sigortalarının attığına tanık olduk. Aslında ilk patlayan Gürkan Hacır'dı. Ne zaman ağzından "saray" kelimesi çıksa, anında müdahale eden Selvi olmuştu. Bu defa da tekrarlanınca "Yeter artık. Sen sözcüleri misin?" şeklindeki çıkışıyla ortam gerildi. Karşılığında "Ben kişiliğime hakaret ettirmem" cevabı, fazla sert tonda geldi. Hatta, önündeki bardağı Gürkan'a fırlatacak diye düşünmedik değil.
Belli ki Selvi'nin sinirleri iyice bozulmuştu. Ayrıca "Benim bu ekranın tek hâkimi" saplantısını çoktandır fark ediyorduk. Kendisine önerim, Hacır'a yakın geçmişte neler yaptığını tekrar izlemesi. Onun da bir yerde gururu var. Kaldı ki, Gürkan gerçekten iyi gazetecidir. Bunun bire bir tanıklarındanım.
"Bundan sonra ne olur?" diye sorarsanız, hele Hande Fırat'ın koruması kalkarsa, Gürkan Halk TV'deki programlarıyla yetinir. Bu aralar iktidarın pek çok sözcüsü kendilerini "Gökler Hâkimi Gordon" zannediyor.
Diğerleri
Bir parazitli de Prof. Dr. Mehmet Şahin. O da, Murat Çelik'in bana göre tarafsız gözlemlerine bozuldu.
İktidar takımındaki bu sinirlilik neden? 31 Mart'ta olacakları fark ettiler mi dersiniz?