Tuba kendini bitirdi

Bazı yapımlar sonlanırken, fazla gürültü olmuyor. Fox TV'nin Çoban Yıldızı bunlardan. Sessiz sedasız veda etti. Ancak ünlü isimlerden kurulu dizilerin bitişi epey gürültülü oluyor. Başroldeki Tuba...

Bazı yapımlar sonlanırken, fazla gürültü olmuyor. Fox TV'nin Çoban Yıldızı bunlardan. Sessiz sedasız veda etti. Ancak ünlü isimlerden kurulu dizilerin bitişi epey gürültülü oluyor. Başroldeki Tuba Büyüküstün'ün "gönül ilişkisi" Cesur ve Güzel'in ratingini etkilemedi. Görünen o ki, bir dönem birlikte çalıştığımız İsmail Bayrak da intikamını aldı. Ona saldıran iki fedai ve gönülçelen işletmeci tutuklandı.Aslında bu aralar adliyelerimizin maşallahı var. Verdikleri kararlar "yap-boz oyunu" gibi. Biri bırakıyor, öteki tutukluyor. Hırpalanan bayan ise biraz daha şanslı oluyor. "Kadın dernekleri"nin müthiş dayanışması önemli lobi. Gelelim Cesur ve Güzel'e. Uzunca süredir kendini tekrarlar hale gelmişti. Her konuda aynı mekanlar kullanılıyordu. Bana göre 32'nci bölümde değil 24'te bitirilmeliydi. Ancak Kıvanç-Tuba ikilisinin dış dünyada ilgi çekmesi yüzünden sakız gibi uzattılar. Senaryonun hali Kahpe Bizans'taki "Yaşasın Kötülük" haline dönüştürüldü. Varsa yoksa "Psikopat Rıza". Sadece onunla hareket sağlanmaya çalışıldı. Sonunda da diğer kötü adam Tahsin Korludağ'la havaya uçuruldular. Ondan sonrası "arabesk" filmi... Bebeğe erken doğum yaptırıldı. Derin komadaki Sühan böylece iyileştirildi. Upuzun kotra gezisi ile "final" yazısı bindirildi. Son notum yapımcılara. Bu millet ihaneti affetmiyor. Tomris Giritlioğlu'nun dekoratörlükten bulup çıkardığı Tuba'nın bundan sonra hiçbir dizi veya filmi tutmayacaktır. Seyirci, yıldızların bu tip hatalarını unutmuyor. Hele bu işi baba özentisi gece kulübü işletmecisi ile yapmışsa. Tüm yapımcılar bundan sonra Büyüküstün'e rol vermeden epey düşünmek zorundalar. Detaylı incelersek, bacakları çarpık, elleri güzel değil. Ağzı hakkında Ferzan Özpetek'in söylediklerini unutmayın; "Dişlerine Fransa'dan hekim şart". Ünlü yönetmenin söylediklerini biraz açalım; "ön dişleri çarpık"! Bir çift güzel gözle bugünlere geldi.***Savaşçılık ikinci plandaDizilerde nasıl güzellik ve yakışıklılık önemliyse Survivor'da da öyle. Neticeyi "halk oylaması" tayin etiğinde bu ortaya çıkmakta. Kürekçi Ogeday Girişken boksör Adem Kılıççı'yı yakışıklılığıyla geride bıraktı. Böyle olacağı, baştan belliydi. SMS'ler ve taraftar tezahüratı bunu belli etmişti.İlgimi en fazla çeken Dominik'ten derlemelerdi. Yarışmacıların 6 ay önceki görüntüleriyle bugün geldikleri durumun kıyaslanmasını beğendim. Bu saç-sakaldan, giydikleri tişörtlerin renkliden siyah-beyaza dönüşümüne kadar gayet netti.Acun Ilıcalı, yine önemli gün tercihi yapmıştı. Üstünde tişört yoktu. Özel dikim blucin gömleğiyle çok şıktı. Van'da yaptırdığı ilköğretim okulunun öğrencilerini daveti güzeldi. Bunlardan ikisinin sınavlarda tam puan elde etmesi gurur vericiydi. Acun'un bu tarafı övgüye değer. Bir başka konuysa "günah çıkartması" idi. Sezon boyunca ağzından çıkmayan lafı son gece tekrar tekrar kullandı; "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti". Gelen tepkiler yüzünden buna gerek duyduğunu sanıyorum.Survivor'lı yıllar arttıkça, organizasyondaki hatalar azalıyor. Ekibin daha uyumlu hale gelmesi bunun ispatı. Bu yarışmanın, pardon boğuşmanın, izlenme payları ortada. Acun Medya ve TV-8 bugünlere gelişini kesinlikle Survivor'a borçlu.***Gereksiz övünmelerN. Öztürk'ün dile getirdiklerine katılıyorum. Yazdıklarına imzamı atarım:"Akşam haberlerini izliyoruz. Millî Savunma Bakanı Fikri Işık -PKK, artık eylem yapamaz hale geldi- sözlerini sarf etti. Ailece birbirimizin yüzüne baktık. Sabah uyandık, yine PKK saldırısı. Ölü ve yaralılar var. Bizim Yenice'de bir yaklaşım vardır; -Başarılı bir iş yaparsan, övünme. Bırak başkaları söylesin-. Sırf bu tür beyanlar yüzünden onlarca -kafayı gösterme- eylemine tanık olduk.Tamam sen gerekeni yap. Ez, ufala, kazı, süpür, bitir. -Bir PKK vardı, ne oldu, nereye kayboldu- desinler. ASALA'nın ardından söylendiği gibi. Tüm yetkililere sesleniyorum; şom ağızlı olmak bir şey kazandırmıyor."...Ahmet İnci, son günlerin ilgi çeken bir konusuna değiniyor. "Metin Akpınar ve Ata Demirer'in birlikte oynadıkları bir reklam var. Ege şivesiyle konuşuyorlar. Ancak istasyon görevlisiyle diyalogda Akpınar, 'Şinci anladın mı?' diye soruyor. Şinci sözcüğü Kayseri ve çevresinde kullanılır. Tekin Akmansoy'un Kaynanalar dizisini hatırlayın. Rahmetli, Nöri Kantar tiplemesinde şinciye sık sık yer verirdi".Sayın İnci haklı. Sadece iki ünlü ismi oynatmakla reklamcılık yapılmıyor. Bölge ve şive Ege ama en can alıcı kelime Kayseri'den. Bu işleri basite indirgerseniz, böyle rezil olursunuz....BAŞSAĞLIĞI: Oya Berberoğlu ve kardeşi Bayram Aydın'ın babaları Murat Aydın Hakk'a yürüdü. Cenaze törenine Enis Berberoğlu da katıldı. Merhuma rahmet, aileye başsağlığı diliyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 201 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 354 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 283 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 143 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 180 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar