Yerel seçimlerin önemi
Varsa yoksa "Tek Adam seçimi". Herkes bunu konuşuyor, bunu tartışıyor. Bu işlere ilgisiz kalmış bireylerden biri olsanız dahi, arada ekrana göz atmak zorunda kalıyorsunuz. Bir çıkış, bir bağırtı...
Varsa yoksa "Tek Adam seçimi". Herkes bunu konuşuyor, bunu tartışıyor. Bu işlere ilgisiz kalmış bireylerden biri olsanız dahi, arada ekrana göz atmak zorunda kalıyorsunuz. Bir çıkış, bir bağırtı dikkatinizi çekebiliyor. İster istemez konunun içine giriyorsunuz. Mahalli seçimleri aklına getiren var mı? Arada bir-iki cılız ses duyuyorsunuz. İşte burada önemli bir hatırlatma gereği hissediyorum. Avrupa'nın pek çok ülkesinde "yerel sandıklar" her zaman parlamento için kamuoyu yoklamasıdır. Sıra bize gelince; 12 Eylül Darbesi'nden sonra ilk sivil hükümeti kuran Turgut Özal'ın yıkılışının ANAP'ın küçülüşünün başlangıcı "mahalli seçimler" oldu. Bir dönemin efsane ismi Bedrettin Dalan bile kaybetti. Kendi adıma, yerel seçimleri çok önemseyen biri olduğumu ifade etmeliyim. İstanbul başta, büyükşehirlerde yıkılmış bir Ak Parti'nin Cumhurbaşkanlığını kazanması mümkün değildir.
Uzağı gören, geleceği planlayan siyasi oluşumlar aynı anda iki-üç önemli konuyu bir arada götürmek zorunda. Onlar ise birbirlerini yemeyi tercih ediyorlar. Bu kafayı değiştirmezlerse ufalanıp giderler. Unutmasınlar ki yerelde yenilen genelde de mağlup olur. Bilindik benzetmeyle "çorap söküğü" gibi çözülürler. Sonunda sıra kendini lider zannedenlere gelir!