Bu Vatan Kimin?
Şair, “Bu vatan toprağın kara bağrında / Sıra dağlar gibi duranlarındır” diyor. O sıradağlar gibi duranlar, yani şehitlerimiz, gâzilerimiz… O şehitlerin ve gâzilerinmîrasına sahip...
Şair, “Bu vatan toprağın kara bağrında / Sıra dağlar gibi duranlarındır” diyor. O sıradağlar gibi duranlar, yani şehitlerimiz, gâzilerimiz… O şehitlerin ve gâzilerinmîrasına sahip çıkanlar… Yani bizler… Bizler, “Bu vatan bizim!” diyoruz. Diyoruz da gerçekten bu vatanı bize bırakıyorlar mı? Dilerseniz işin edebiyat, hamâset tarafını bir tarafa bırakalım da şu gerçekler üzerine biraz kafa yoralım:
“Bu vatan bizim!” diyoruz değil mi? Peki Çanakkale ve İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerden niçin tek kuruş ücret alamıyoruz? Şehirlerde görmüşsünüzdür, vaymı ki aracınızı bir yere park edesiniz, hemen başınızda bir görevli, ya da “görevsiz” değnekçi yanınızda peyda oluveriyor. Elinde ya makbuz, ya da değnek, “ücreti beyim!” diyor. İstersen verme!.. Koca Boğazlardan binlerce tonluk gemiler geçiyor, tek kuruş ücret ödemiyor. Neymiş, Montrö antlaşması varmış… Hani bu vatan bizimdi?...