Amerikalıların lüksü
Washington'dan YPG'yi orduya çevirme konusunda gelen yeni açıklamalar iki başkent arasında yükselen tansiyonu bir miktar azalttı. Bir miktar diyorum çünkü Türkiye'nin tepkisi üzerine ABD geri adım attıysa da, Suriye'de YPG...
Washington'dan YPG'yi orduya çevirme konusunda gelen yeni açıklamalar iki başkent arasında yükselen tansiyonu bir miktar azalttı. Bir miktar diyorum çünkü Türkiye'nin tepkisi üzerine ABD geri adım attıysa da, Suriye'de YPG ile çalışmaktan vazgeçmiş değil. Ankara'nın Afrin operasyonunda saatler saydığı bir dönemde Washington'dan yeni bir işbirliği oluşturma anlamında adım atılmış değil.
Tillerson'un "Türkiye'nin kaygılarını anlıyoruz" ya da Pentagon'un YPG güçlerinden "yeni bir ordu" ya da konvansiyonel anlamda bir "sınır muhafız gücü oluşturulmayacağını" duyurması sorunu ortadan kaldırmıyor. YPG'yi Suriye'nin kuzeyinde kontrol ettiği bölgelerde "polis gücü" olarak kullanma ve bölgesel bir yönetim kurdurma hedefinden vazgeçilmiş değil.
Dahası, "ordu, sınır gücü" tanımlaması kullanılmadan da YPG'nin "ordulaştırılmasına" devam edilme ihtimali bulunuyor.
Nitekim Dışişleri bakanı Çavuşoğlu ABD'li yetkililerin açıklamalarının Türkiye'yi tatmin etmediğini söyledi. Bunun temel sebebi ABD'nin YPG'yi Suriye'deki vekil gücü olarak gören politikasının değişmemiş olmasıdır.